Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gecekuşu

428 syf.
·
Puan vermedi
Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak
Kendiniz Olma Alışkanlığını KırmakJoe Dispenza
8.6/10 · 907 okunma
Reklam
Leyla'nın ve Mecnun'unun duygusal bir istisnadan ibaret olduğunu bize göstermek için mutlu sonla biten aşk hikâyeleri yazanlar, gönül yasalarından hiçbir şey anlamıyorlar. Onların yazdıkları aşk değil, sadece edebiyat. Aşk, sadece mayın tarlaların ortasında, girilmesi yasak bölgelerde doğar. Aşk, sadece doğduğu gibi, güzel yıkım içinde ölür. Ayrıldık demek. Benim güzel yıkımım, elveda! Yanardağların gülü! Yangınlarımda biten yasemin çiçeği, elveda! Depremlerin ve topraktaki çatlakların kızı! Senin yıkımın en güzeliydi hanımefendi! Senin yıkımın en korkuncuydu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tabii, neden olmasın? Ben Müslüman değil miyim? İki yıl önce yeniden namaza başladım. İnancım olmasaydı kafayı üşütebilirdim. İnancın yoksa bunca kötülüğe ve zulme nasıl dayanabilirsin? Sadece Allah korkusu sana bu tahammül gücünü verir.
O sırada diğerlerini gölgede bırakan ve beni etkileyen küçük bir haber hatırlıyorum. Lübnanlı şair Halil Havi, İsrail'in güneyi işgalini protesto etmek için kendisine ateş ederek intihar etmişti. Güneyin sadece kendilerine ait olduğunu savunmuş ve onun havasını İsrail'le paylaşmayı reddetmişti. Daha önce adını bile duymadığım bu adamın ölümü eşsiz bir acıyla etkiledi beni. Bir şair kendini öldürmekten başka protesto edecek bir yol bulamıyorsa, yazmak için bedeninden başka bir kâğıt bulamıyorsa, o zaman bize de ateş açmış demektir.
Reklam
Yanlış yaptık sevgilim. Vatan tebeşirle çizilmez; aşk tırnak ojesiyle yazılmaz. Hata yaptık. Tarih, birinde tebeşir diğerinde silgi olan bir elle kara tahtaya yazılmaz. Aşk mümkün ile imkânsız arasında gidip gelen bir salıncak değildir.
Bu adamı görsem döverim
"Yapamadıkları başka şeyleri edebiyatla telafi etmeye çalışan kadınlardan nefret ederim. Umarım arkadaşın evde kalmış ya da menopoza girmiş biri değildir. Böyle tiplere tahammül edemiyorum."
Başkalarının söylenecek ne varsa dile getirdiği bir yaşta yazmaya başlamak kadar zor bir şey yok. Elli yaşından sonra yazmaya başlamak, ergenliğe geri dönmek gibi şehvani ve çılgınca bir şey. Ayrıca kışkırtıcı ve budalaca.
Hayır, bu koltuklar benim için değildi. Kalan izzetinefsimle ayakta durup tek elle tutunmayı tercih ederdim. Bu koltuklar, savaşları benim olmayan başka savaşçılar içindi. Belki onların yaralarına ben yol açmıştım. Burada benim yaralarımı tanıyan yok. Tuhaf bir ikilemle karşı karşıyayım: Yeteneğimi takdir eden ama yaralarımı reddeden bir ülkede yaşıyordum. Öte yandan yaralarıma saygı duyan ama beni reddeden bir vatanın evladıydım. Şu durumda ikisinden hangisini seçerdim? Aynı anda hem bir birey hem de yaraydım. Malul bir hafızaydım ve engelli bedenim bu hafızanın vitriniydi.
Minareleri kıskandım, emzikli bebeklere imrendim. Çünkü hayat onlara ses tellerini ehlileştirip susmayı henüz öğretmediği için sadece onlar bağırma hakkına ve kudretine sahiptiler. Şimdi kim olduğunu hatırlamıyorum ama birisi şöyle demişti: "İnsan ilk yıllarını konuşmayı öğrenerek geçirir. Arap rejimleri, hayatının geri kalanını ona susmayı öğretmekle geçirir."
Reklam
Bilahare onlardan topluca bahsetmeye alıştığımız bu adamları hâlâ hatırlıyorum. Onlardan çoğul bir şekilde bahsetmek, hafızamızı kısaltmak için değildi; bazılarını unutup haklarını yememek içindi. Şehitler değildi onlar; her biri ayrı ayrı şehitti. Şehit düşmeye gelmiş gibi daha ilk çatışmada ölenler vardı aralarında. Haftalardır zamandan çalarak ailesini ziyaret etmek için hazırlık yapan, detaylar üzerine kafa yoran, ancak gitmeden bir gün önce şehit olanlar vardı. Evlenmeye gidip evli olarak ölmek için cepheye dönenler vardı. Ailesine dönüp evlenmeyi hayal ederken dönemeyenler vardı. Savaşta mahvolanlar her zaman ölenler değildi. Geride bıraktıkları onlardan daha perişandı; gözü yaşlı kadınlar, yetimler, hayalleri sakat kalanlar...
Sen zaten kâğıttan bir kadın değil miydin? Kâğıt üzerinde âşık olup nefret ederdin; kâğıt üzerinde ayrılır ve geri dönerdin. Kalem oynatarak öldürüp hayat verirdin.
1.631 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.