Başına ne geldiği belli olmayan ve kimselerin giremediği ıssız bir kasabanın; bu kasabaya atanan posta müdürü Remzi ve eşi Melek Hanım' ın bir solukluk hikayesi
Tek Kanatlı Bir Kuş.
"Üstümde kuşların ağırlığı, kanatları bir hoş, bir deli. Bir kokuyorlar deli deli. Bir öylesine yanıma yönüme doldular ki soluk alamıyorum. Soluksuz kaldım. Birden aklıma tıp etti. Aklıma tıp edince aklım başıma geldi, her şeyi anladım, hiç insan yok. Bu kasabanın insanları bu kuşlar. Hiç insan yok. Bağırıyorum, bağırıyorum sesim çıkmıyor." Syf. 60
Kitap oldukça kısa. Ancak işlenen duygu oldukça etkili. "Korkuyu" anlatıyor. İnsanlara bu duygunun nasıl hakim olduğunu, sadece bildiklerimizden değil belki en çok da bilmediklerimizden korktuğumuzu.
Yaşar Kemal de şöyle diyor aslında bu kitabı anlatırken: “Ben hep korkudan korktum. Korkudan çok korktum. Roman yazdığım zaman içimde bir korku istemezdim. O yüzden bu kitapta da korkuyu anlattım." Ve oldukça da başarılı oluyor. Bir süre sonra size de hakim oluyor bu duygu kitabı okurken.
Kısa ve etkileyici bir eser. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar.