Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

225 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Adını Siz Koyun Kişisel Tarihinizin
Birleşmiş Milletler’de stajımı yaparken aynı zamanda mastır tezim için anket görüşmelerimi tamamlıyordum. Binlerce sığınmacının olduğu çok büyük bir mülteci kampında bulundum. Afrika ve Ortadoğu’dan Latin Amerika ülkelerine kadar , yüzlerce devletten farklı sebeplerle sığınan binlerce insanla birebir görüşme şansım tabii ki yoktu ama ben de her ülkeden bir kişiyle anket yapıyor , hikayesini dinliyordum. Öyle hikayeler dinledim ki günlerce etkisinde kalıyor, bu yeryüzünün acımasız sistemini sorguluyordum . Neler anlatılmadı ki bana; tek başına çölü aşan genç kızlar, sınırdan geçebilmek için gerillaların ve farklı terör gruplarının tecavüzüne maruz kalan kadınlar, sadece çocuklarının daha iyi bir hayatı olması için önden çocuklarını göndermek zorunda kalan ve belki de evlatlarına bir daha kavuşamayacak anneler, ülkesinden kaçarken bir aile iken, kaçış yolunda çocuklarını kaybeden aileler, anne ve babasını , sevgilisini ülkesinde bırakan gençler, savaş mağdurları, türlü işkencelerden geçen siyasi sığınmacılar… Her dinlediğim hikayede bundan daha fenası olamaz diyordum ama daha kötüsünü de dinliyordum. İngilizce bilenlerle röportajımı İngilizce yapıyor, dilini bilmediklerime tercüman eşlik ediyordu. Bir gün kampın yemekhanesinde battaniyeye sarılı bir şekilde düşünceli düşünceli oturan altmışlı yaşlarda bir adam dikkatimi çekti. Güvenlik görevlisinden izin alarak bu adamın yanına gittim. Adam önce konuşmak için istekli değildi . Kendimi tanıttım, öğrenci olduğumu, tezim için burada bulunduğumu söyleyince tavrı değişti ve “ ne istiyorsan sor” dedi. Sorularımı sordum ama asıl öğrenmek istediğim hikayesiydi. Ayrıntılara girmeden anlattı; geldiği ülkede Ordu komutanıydı. Yıllarca ülkesini kasıp kavuran iç savaşta ve son olarak sınırdaki ülkelerle yapılan savaşta mücadele vermişti. En son ağır yaralı olarak getirildiği hastanede tedavi altındayken NATO’nun krize el koyduğunu öğrenmiş, ülkenin üst düzey askerleri de BM himayesinde ülkeden çıkarılmıştı. Komutan bu duruma sevinemiyor, “keşke savaşarak ölseydim, bir asker için bu çok zordur. Bir ömür çarpıştım, sonuç bu mu olmalıydı” diyerek devam etti. Bu kadar cendereli hayatında bir aile de kuramamıştı. Yalnız bir adamdı.Beni asıl dehşete düşüren bir hareket yaptı. Omuzlarını geriye attı ve battaniyesi düştü. Karşımda bir kolu kopmuş, diğerinde de sadece işaret parmağı kalmış bir adam oturuyordu . Kolunu diğer kolunun olduğu boşluğa götürerek hayatım boyunca unutmayacağım bir söz söyledi: “ olsun, ben yine de yakışıklı bir hayat yaşadım.” Ben gözlerim dolu, zoraki gülümseyerek elimle sağlam olan kolunu sıktım ve “gerçek bir erkeğe yakışan bir söz bu “ dedim. Artık görüşmeyi bitirmiştim. Komutan “müsaadenizle” diyerek masanın üzerinde paketi parçalanmış, içindekiler tamamen masaya yayılmış halde duran sigaralardan bir tanesini ,tek kalmış işaret parmağıyla kıvırarak ağzına aldı. Ben de hemen çakmağı kaptım ve komutanın sigarasını yaktım. Bir nefes çekti sigarasından, ağzının kenarından dumanı üflerken gözlerini kısarak bana dikkatli baktı ve “ kaderde bu da varmış. Artık güzel kadınlar benim sigaramı yakıyor” dedi. Ben de ona doğru eğilerek “ sizde diğerlerinde olmayan bir şey var” dedim. Merakla “nedir” dedi. “Her erkek bu kadar havalı sigara içemez” dedim. Gözlerinin içi gülerek bana baktı ve vedalaştım bu yalnız , yorgun ama bir o kadar da asil duruşlu eski askerle. Sonra geri döndüm ve son bir soru sordum: “ Yakınınız var mı ülkenizde?” Ağzının kenarında ustalıkla tuttuğu sigarasıyla cevap verdi: “ Ben hep yalnızdım.” Bu anlattığım anekdotun romanla ilgisi ne diye sorarsanız; romanın baş kahramanlarından biri olan Hüsrev Bey de İttihat- Terakki kökenlidir. Çok hızlı ve gerilimli bir hayatı olmuştur. Sayısız çatışmaya katılmış, pusulara düşmüş ama her şeye galip gelmeyi başarmıştır. Evlenip yuva kurmuştur ama o ailenin içinde bile hep yalnız kalmıştır. Arada geçmişini hatırlayıp torunu Nermine anlattıklarından kimseyi gerçekte sevemediği ve bağlanamadığı için yaşadığı pişmanlığı görürüz. Torunu Nermin’in de dedesinden pek bir farkı yoktur. Kırklı yaşlara gelmiş bu güzel kadın da çok yalnızdır. Gerçek anlamda kimseyi sevememekte, durmadan hayatını sorgulamaktadır. Dedesi de Nermin de kendilerini yalnız olarak tanımlamakta ama bunun neyden kaynaklandığını bulamamaktadırlar.
Ahmet Altan
Ahmet Altan
ruh halinin çözülmezliklerini, karışıklığını, aidiyet duygusunu ve yalnızlığı yine çok başarılı bir üslupla eserine yansıtmış. Evet sekiz milyar nüfuslu dünyada herkesin farklı bir hikayesi , herkesin kendine özgü bir tarihi var. Yüz farklı ülkeden binlerce insanı aynı çatı altında topladığınız bir mülteci kampında da, doğduğu şehirde büyüyüp, ölene kadar o şehirde yaşayan bir insanda da, doğduğu ve büyüdüğü evin dışında bir hayat yaşamamış, hiç aşık olmamış, hiç evlenmemiş bir kadında da kendine özgü bir hayat, bir hikaye görürüz. Önemli olan bu kişisel tarihimizi nasıl adlandıracağımız, bu hikayenin adına ne koyacağımızdır.
Yalnızlığın Özel Tarihi
Yalnızlığın Özel TarihiAhmet Altan · Can Yayınları · 1999442 okunma
·
2 artı 1'leme
·
1.190 görüntüleme
Dağlar okurunun profil resmi
Feyza’cm emeğine sağlık,kendi yaşamından kattığın anekdotla mükemmel bir inceleme okudum 🥰📚👏🏼👏🏼Ben de
Ahmet Altan
Ahmet Altan
romanlarını severek okurum teşekkürler canımcm 🥰🙏🏻📚🪷
Farfallina okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim Gülom🙏☺️🌺 Evet
Ahmet Altan
Ahmet Altan
ı ayrı tutarım her zaman👌👌
Ivan Fyodoroviç Karamazov okurunun profil resmi
Çok güzel, çok beğendim 👏👏
Farfallina okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 🙏
Gamax okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık... 🙏🏻😊📚
Farfallina okurunun profil resmi
Teşekkür ederim☺️🙏
Bu yorum görüntülenemiyor
Farfallina okurunun profil resmi
Ahmet Altan’ın İttihat-Terakki dönemi ile bağlantılı romanları ;
Yalnızlığın Özel Tarihi
Yalnızlığın Özel Tarihi
Kılıç Yarası Gibi
Kılıç Yarası Gibi
İsyan Günlerinde Aşk
İsyan Günlerinde Aşk
Ölmek Kolaydır Sevmekten
Ölmek Kolaydır Sevmekten
Son üç roman muhteşem bir üçlemedir. İkinci defa okumayı düşünüyorum.
hasan okurunun profil resmi
Komutana selam olsun çok kral adammış . Emeğinize sağlık komutanla tanışmak güzel oldu 🙏 Ahmet Altan ı hiç sevmem ama kitapları harikadır yazarlığı başkadır ve bu kitabı listeme kattım. İyi okumalar 🙏
Farfallina okurunun profil resmi
Ben severim Ahmet Altan’ı. Zaten romanları için neler derim neler… Teşekkür ederim, değerlendirmeniz için 🙏 Size de keyifli okumalar 🙏
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.