Gönderi

454 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Amerika'nın karanlık yüzü!
Kötülük genlerden mi yoksa yetiştirme tarzından mı gelir? Sorunun cevabını ararken kanınız donacak. Benim gibi hem polisiye hem de Gen ve DNA ile ilgili bir bilim kurgu fantezisi arıyorsanız hiç zahmet etmeyin direkt bu kitaba başlayın. DNA'nın kalıtımı fiziksel ve mental olarak nesilden nesile aktarıldığı ve buna benzer insanın Dopamin denilen şeyin duygularımızı etkilediğini anlatan bilimsel bazı fikirleri çok derine inmeden bizim anlayabileceğimiz sade bir dille anlatmış yazarımız. Dili basit akıcılığı bilgi veren kısımlarda ağır ilerlese de konuşma bölümlerinde akıp gideceğiniz ve bazı sahnelerde sürükleneceğinizi düşünüyorum. Özellikle de Amerika'nın nasıl desem savunma için yaptığı çalışmalarda çocukları kullanması, onların fizyolojisini ve biyolojisini değiştiren ilaçlarla zehirlemeleri ve üslüne üslük bu çocukların geçmişteki birçok seri katilin genini taşıması, yok daha neler dedirttiren birtakım durumlardan sadece biriydi. Asıl korkunç olan kısma geleyim bu çocukları ikiye ayırıyorlar. Birinci gruba şiddet, +18 içerik film ve dizilerin yanı sıra hayvan öldürme, fiziksel ve mental olarak taciz ve tecavüz gibi unsurlarla onların egolarına derin izler bırakıyorlar. Diğer çocuklara ise normal bir çocuğun yaşayabileceği bir hayat tarzı sunuluyor. Burada aile kavramı ve yetiştirme tarzının ne denli önemini de bu kitapta öğreneceksiniz. İşin en korkunç tarafı şu, bu çocuklara bunu yapan aile denilen şarlatanların para alması. Çocuklar DSTI denilen araştırma tesisinde bu yaşadıkları durumları baz alarak belli başlı testlere ve ilaçlara tabi tutulup zehirleniyorlar, ta ki 3 haziran cuma gününe dek. Castillo adında bir asker soruşturmayı ele alan 3-5 kişiden biridir. Komutanlarının izni olmadan Jeffrey Dahmer'in 16 yaşındaki klonunu da bu karanlık soruşturmaya dahil eder. Bu genç çocuk Castillo'nun aradığı sorulara kuzu gibi yanıt mı verecek yoksa anını kollayıp, kurban mı edecek orası tartışılır. "Kurbanlarımı yemeyi severim." Jeffrey Dahmer'den bir alıntı. Önünde üç seçeneği var. Ya babasını bulacak. Ya Dr. Jacobson'u ele verecek. (Kendisi üvey babası olur.) Ya da anını kollayıp bu kapalı duvarların ardından kurtulup, dikkat çekmeden bireysel özgürlüğün tadını çıkaracak. Stanford denilen Albayları tarafından verilen bu görevde neler olacağıysa hala bir muamma. (Aslında ben her şeyi biliyorum da sizi biraz meraklandırayım.) Adam da bu işin içinde ve aklınıza gelen bütün o seri katillerin geninden oluşan siyah tenli, iki metre uzunluğunda, sol yada sağ tarafında tek bir güzü olan, alt çenesi üst çenesinden uzun şu yatarken kapı aralığından geçmesini istemeyeceğiniz türden bir canavar üretiyorlar. Hızlı ve atik bu seri katil bir silindir şeklindeki kapsülde çok kısa sürece meydana geliyor, tıpkı diğer çocuk klonları gibi. Koyun Dolly'i bilirsiniz o dünyaya geldiğinde DNA'sı altı yaşındaydı ve Dolly bir altı yıl daha yaşayıp, akciğer hastalığına ve ağır artrite'den ölmüştü. Peki çocukların kaderi de koyun Dolly gibi mi olacak yoksa başka bir sebepten mi hayatları riske girecek. Bu sorunun cevabı kitapta saklı. Bu akşam Instagram'da beni şaşırtan bilgileri SAAT: 20:00 gibi incelemeyle birlikte paylaşacağım. Instagram'da görüşmek dileğiyle... UYARI!!! 18+ ve üzeri Şiddet ve korku Tetikleyici unsurlar içerir!
Klon
KlonGeoffrey Girard · Panama Yayıncılık · 2016944 okunma
·
230 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.