Gönderi

246 syf.
8/10 puan verdi
Umut Sarıkaya’yı duymamış olmak pek mümkün değil sanırım. En azından benim için öyleydi. Etrafımda, karikatürlerini seven çokça kişi vardı. Etrafımda dedim ama kanlı canlı etrafım değil, twitter’da falan takip ettiğim sanal etrafım daha çok. Yine de sevip saydığım, mizacını beğendiğim insanlar. Onlara güvenerekten Umut Sarıkaya’ya dair hislerim olumluydu. Ben hayatı böyle yaşarım. Her şeye kendim karar vermeye çalışmam. Herhangi bir konuda, güvenilir birkaç kişi seçer ve onların görüşlerinin kabullenirim. Yoksa insan yetişemez. Yetiştim sananlar da bolca götten sallayanlardır. Peki böyle olumlu düşünmekle niye yetindim şimdiye kadar? Karikatür okuma alışkanlığım yok da ondan. Biraz yorucu geliyor bana. Ama dediğim gibi, alışkanlık meselesi. Biraz üzerine düşsem alışır severim belki. Bu kitabı “Umut Sarıkaya’nın öykü kitapları da var. Çok güzel bir bak” diyerek önerdi bir arkadaşım. Kasım’da üçü de varmış, ondan ödünç aldım. Açıkçası ben öykü olan öyküden bekliyordum. Yani böyle mizah temelli olması şaşırttı. Ama bu şaşkınlığımdan hemen kurtuldum ve neyse o olarak okumaya devam ettim. Açıkçası çok sevdim. Kafa bir adam. Olayların gerçekteki komik yüzünden bahsetmesi çok hoş. Muzipliği her cümlede kendini belli ediyor. Ve benim sevdiğim şekilde, yaşamın içinden gelen biri. Yazıların birbiriyle bağlantısı olmadığı için elimde biraz sürünebilir diye düşünmüştüm ama iki günde bitti. Sohbetini sevdiğiniz bir adamın masasına oturmak gibiydi. Bu işi onu sıkmadan yapmak hatta. Gidip iki gün boyunca Umut sarıkaya muhabbeti dinlemeye çalışsan neler yazar arkandan. Böyle istediğin kadar sırnaş, gık çıkaramaz. Kalan kitaplarını kesin okucam. Karikatüre de belki başlarım.
Benim de Söyleyeceklerim Var!
Benim de Söyleyeceklerim Var!Umut Sarıkaya · Mürekkep Basım Yayın · 20051,225 okunma
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.