Kitap Van Gogh'un hayatını, dünya anlayışını ve eserlerini başarılı ve sıkmadan, kısa bir özetle anlamamızı sağlamış. Ancak okudukça hayatı boyunca psikolojik savaşlar vermiş, istediği ve hayalini kurduğu başarılara asla ulaşamamış, çevresine hatta kendisine karşı saldırgan tutumlar sergileyen, bu yüzden de bir ömür yalnız yaşamaya mahkum olan bir ressam olduğunu görüyoruz. Kardeşi Theo, gerçekten eli öpülesi tanımının tam bir karşılığı. Çünkü ruhsal buhranlarından dolayı Van Gogh'un etrafında kimse kalmazken, Theo hayatının son zamanına dek hem maddi hem de manevi desteğini hiçbir şekilde çekmemiş; hatta tüm yükünü o taşımış. Van Gogh'un ise tüm bu karmaşanın içinde tek bir hayali var, o da beğenilmek. Yaptığı resimlerin beğenilmesi, ilgi görmesi, satılması ve etrafında bir sanatkar grubu oluşturabilmek tek hayali. Kız kardeşine yazdığı bir mektupta da bu hayalinden bahsederek tüm eserlerini yüz yıldan da fazla bir zaman dilimi boyunca bakılmaya değer bulunmasını istediğini belirtir. İşin acı kısmı, hayalleri gerçek olur; bugün dahi Van Gogh, eserleri çok beğenilen, ünlü bir ressamdır ancak bu o hayattayken değil öldükten sonra gerçekleşmiştir. Geçirdiği bunalımlar sonucu kulağını kesen, aylarca akıl hastanesinde kalan ve en sonunda da kendi canına kıyan Van Gogh'un kıymeti ne yazık ki hayattayken bilinmemiş ve bu da onu mutsuz bir hayatın sonuna kendi elleriyle getirmiştir..

İşte Van GoghGeorge Roddam · Hep Kitap · 2016566 okunma

·

252 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif Tanrıkulu