Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Üç Ölüm
Tabii ki, kapitalizm de, bütün hiyerarşik toplumsal sistemler gibi "En"lerin top- lumudur. İnsanlar "En" olmak için savaş verecek, birbirlerini dirsekleyecek, çiğneyecek, hatta ezeceklerdir. (They Shoot Horses Don't They? bu dirseklemeyi, bu ezip geçmeyi bir dans pistinde, acımasızlığın o acıklı koşusunda somutlamaz mı? O
Sayfa 24 - Metis yayınları, Haziran 2007Kitabı okudu
·
44 görüntüleme
Raskolnikov okurunun profil resmi
Film hakkında notum: 1930'ların Amerika'sı... Horace McCoy, güçlü romanı Atları da Vururlar'da, 1929 krizini izleyen, işsizlik ve ekonomik çöküntü yıllarında, bütün ülkeye yayılan, insanlık dışı yönüyle yoğun eleştirilere hedef olan ve sonunda yasaklanan dans maratonlarından birini anlatıyor. Hani bir zamanlar tv'lerde izlediğimiz "reality show" O dans pistlerinde ve tribünlerde, çoğunluğunu farkına bile varmadığı şiddete ışık tutuyor. Sydney Pollack, Atları da Vururlar’ı 1969’da çekmeye karar verir. ABD, Vietnam Savaşı’yla, John Kennedy ve Martin Luther King cinayetleriyle çalkalanmaktadır. Pollack düş kırıklığını açıkça yansıtır. “Zaman döngüseldir. Acımasız olaylar yaşıyoruz ve hiçbir şey öğrenmiyoruz, dersimizi almıyoruz. 1932’deki Büyük Bunalım tekrarlanıyor. Sonuç belki iyi olacak ya da insanlar birbirlerini yok edecekler” der Sydney Pollack. Bu ölümüne dans, masumiyetin kayboluşunu, belirsiz özgürlüğü, anlık hükümleri, kutsal şiddeti, umudu, Amerikan Rüyası’nı, yaşama tutunmayı içerir. Atları da Vururlar, yitik bir toplumun yansımasıdır. Yarışmanın sunucusu Rocky’ye (Gig Young) göre bu yarışma değil, gösteridir, şovdur. Ne olursa olsun şov devam etmelidir. Sonunda halk kazanmaz, kapitalizm kazanır. Horace McCoy’un tüm yapıtlarında bu umutsuzluk, kötümserlik vardır. Kaçış, kurtuluş yoktur. Atları da Vururlar gişede iş yapmaz. Dokuz dalda Oscar’a aday olur. Sadece Gig Young en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscar’ını alır. Beş uzun metraj çekmiş 35 yaşındaki Sydney Pollack bu yetkin sosyal dramıyla sinemadaki konumunu pekiştirir. Oyuncu Henry Fonda’nın kızı, romantik komedilerin sarışın güzeli Jane Fonda, Gloria rolünden sonra karşı çıkışın sembolü olur. California’yı, yönetmen kocası Roger Vadim’i terkederek New York’a yerleşir. Önemli bir politik aktivist, oyun gücü ve yeteneğiyle de yepyeni bir kadın olur. Pollack, büyük bir dekorda çektiği dramında insanlığın çöküşünü tüm gerçekliğiyle yansıtır. Ayaklarında tekerlekli paten, omzunda kamerayla dans pistine girerek yarışan çiftlerle bütünleşir. Yönetmenin gözünden karakterleri izlerken onların duygularını derinden, güçlü bir şekilde duyumsarız. Yaşamda kazananlar yoktur, sadece kaybedenler ve yaşama tutunmaya çalışanlar vardır. "Atları da Vururlar" 1998 yılında Türkiye'de bir müzikal oyun olarak da sahneye uyarlanmıştı. Okan Bayülgen, Pamela Spence ve Fikret Kuşkan'ın başrollerini paylaştıkları müzikal 8 Mayıs'ta Bostancı Gösteri Merkezi'nde perdelerini açmıştı. Sydney Pollack ve Michael Sarrazin bir zamanlar kahramanlarımdı.🙈
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.