İnsan, karanlık bir şekilde belirsiz içtenlik olduğu şeyi kaybeden veya hatta fırlatıp atan varlıktır. Bilinç, eğer rahatsız edici içeriklerine sırtını dönmemiş olsaydı uzun sürede açık hale gelemezdi, ama açık bilinç kendisinin gizlediği şeyin arayışı içindedir ve bu şeye yaklaştığı ölçüde onu yeniden gizlemek zorundadır. Tabii ki sakladığı şey kendinin dışında değildir, nesnelerin açık bilincinin sırtını döndüğü şey, bilincin karanlık istencidir.