Güçlüklerle yüzleşmek yerine uyuşturucu ve seks gibi dikkat dağıtıcı şeylere yöneliyoruz. Yaşadığımız toplum, haddinden fazla hoşgörülü. Pornografi hiç böyle gemi azıya almamıştı. Filmlerde kullanılan ışık da berbat! Tanımlanmış hedefleri olmayan bir toplumuz. Sevmeyi hiç öğrenemedik.
kimse “ötekinin beni”ni sevmez!... Çinliler de sevmez, Ulahlar da sevmez, Saksonlar da sevmez, Berberiler de sevmez!... her yerde aynı bok!... aynı bok derken bildiğimiz bok!... yani herkes kendi bokunun kokusuna katlanabilir...
Saatlerin darlığını, zamanın tek boyutluluğunu anladıkça tüylerim ürperiyordu; bir incecik çizgiydi bu, ben geniş olsun isterdim, arzularım bu çizgide koşarken birbirlerini çiğniyorlardı ister istemez. Yalnız şunu, ya da yalnız bunu yapmıyordum hiçbir zaman. Şunu yapmayagöreydim, bunu yapmadığıma üzülüyordum, çoğu zaman da birşey yapmayı göze alamadan kalakalıyordum, delicesine, kollarım hep açık gibi, sarmak için kollarımı kapayınca yalnız birşey sararım korkusuyla hep açık gibi.