Kitabın kapağını açar açmaz biri başlıyor bizimle konuşmaya... .
.
Hayır yazar değil!.. .
.
Bize eşlik ediyor, bir yandan da başımıza gelebilecek olası olaylardan ve hislerden bahsediyor. Derken onunla bir odanın içinde sahnelenmekte olan bir oyunu izlerken buluyoruz kendimizi... .
.
Sahnedekiler bizi göremiyor, yanımızdakini de... Hatta bazı yerlerinde biz de göremiyoruz olan biten herşeyi... Ama yanımızdaki görüyor ve fısıldıyor kimi zaman bize...
.
.
Bazen yazar alıyor sözü... Bazen baş kahramanımızın tiradı direk bize hitap ediyor...
.
Sıradan sayılabilecek bir konu üzerine, sıradışı bir oyun bu... Sonlara doğru ise olaylar hem karmaşıklaşıyor hem de tuhaflaşıyor...
.
Şunu söylemekle kalayım; kitabın 2 sonu var Hangisini seçerseniz...
.
.