bert Camus’un “Yabancı” adlı eseri, modern edebiyatın en çarpıcı ve tartışmalı karakterlerinden biri olan Meursault üzerinden varoluşsal temaları işler. Roman, Meursault’un duygusal ve toplumsal yabancılaşmasını, varlık ve yokluk üzerine düşüncelerini ve ölümün kaçınılmazlığını ele alır. Meursault için hayatın anlamı yoktur; varlık, ölümle son bulur ve evren, insana bir anlam sunmaz. Meursault, varlığı maddesel düzlemde ele alır. Onun dünyasında fiziksel varlıkların dışında kalan her şey – düşler, düşünceler, tasarımlar – maddi olmayan ve somut olmayan yokluklar olarak görülür. Bu düşünce yapısı, onun toplumdan ve duygusal bağlardan uzaklaşmasına yol açar. Meursault’nin yaşamı, geçici ve anlık zevkler üzerine kuruludur, bu da onu çevresindeki insanlarla derin bir ilişki kurmaktan alıkoyar. Meursault’nin toplumla ilişkisi, roman boyunca sürekli bir yabancılaşma halindedir. Toplumun genel kabulleri ve değer yargıları onun için anlam taşımaz. Duygulara, düşlere ve düşüncelere karşı duyarsız bir tavır sergiler. Bu duyarsızlık, onun toplumsal normlar ve beklentilerden kopmasına neden olur. Meursault’nin bu yabancılaşması, romanın ana temasını oluşturur ve onun karakterinin karmaşıklığını gösterir. Romanın en çarpıcı olaylarından biri, Meursault’nin bir Arap’ı öldürmesidir. Bu olay, planlanmamış ve motive edilmemiş, tamamen rastgele ve anlık bir kararın sonucudur. Meursault için bu eylemde bir anlam veya amaç yoktur; sadece şimdiki zamandaki rastlantıların bir birikimi olarak gerçekleşir. Bu, onun yaşamın anlamını ve sürekliliğini reddetmesinin bir yansımasıdır. Camus, “Yabancı”da Meursault karakterini yaratırken, zaman ve anlatım tarzını da bu düşünce yapısına uygun olarak kurgular. Romanın dili, kısa ve kesik cümlelerle Meursault’nin şimdiki zaman algısını yansıtır. Camus, cümleler arasındaki devamlılığı kasıtlı olarak bozar; bu, Meursault’nin zaman içindeki sürekliliği reddeden bakış açısının bir göstergesidir. Sonuç olarak, “Yabancı” ve Meursault karakteri, insanın varoluşsal yalnızlığını ve anlam arayışını derinlemesine sorgular. Meursault, Camus’nün varoluşçu felsefesinin somut bir örneği olarak, yaşam, ölüm ve toplumla olan ilişkimiz üzerine düşünmemizi sağlar. Bu yönleriyle Meursault, modern edebiyatın en karmaşık ve etkileyici karakterlerinden biri olarak kalmaya devam eder.

YabancıAlbert Camus · Varlık Yayınları · 1994112,4bin okunma

·

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fahrettin saruhan