Nizamü'l-Mülk'ün devlet nazariyesinde din ve idarî işler birbirine sıkıca bağlıdır. Ona göre "din ve hükümdar birbirlerinin kardeşi gibidir. Hükümdarın vatanında bir kargaşa baş gösterince din de bundan zarar görecek bozgunculara ve dinî eğrilere gün doğar. Keza dinde bir fesat vücuda gelirse memlekette nizam kalmaz ve dahi mayası bozuklar palazlanarak padişahın itibarını sarsarlar; kalpler kararır, sapkınlık ayyuka çıkar ve asiler galebe çalar."xxiii