Hâce Ubeydullah-i Ahrâr “kaddesallahü teâlâ sirrehul’azîz”[26] buyurdu ki: (Bütün keşfleri, kerâmetleri bana verseler, fekat, Ehl-i sünnet velcemâ’at i’tikâdını vermeseler, kendimi harâb bilirim. Keşf ve kerâmetim olmasa ve kabâhatim çok olsa, fekat Ehl-i sünnet vel cemâ’at i’tikâdını ihsân eyleseler, hiç üzülmem).