Tren, şiir, yolculuk, aşk, ayrılık, özlem ve de buraya sığdıramadığım bir sürü kelime... Yıllardır trenlerle burun burunayım, evim garın karşısındadır. Bu kitabı okurken neden çok sevdim, neden çok beğendim bunun sebebini çok uzaklarda aramamam gerekir. Yolculuklara da çıktım bu gardan, çocukluk ve gençlik yıllarımda raylardan da geçtim, vagonların aralarından da atladım. Uğurladıklarım da oldu karşıladıklarım da ama her daim hüzün kaplardı içimi. Neden hüzünlü gelir ki garlar, belki de binasının ilk yapıldığı yıllardan beri eskiyip, hüznü duvarlarından taşımasından. Uzayıp giden rayların seni bir yere her an alıp götürmemesinden belki de hüznümüz. Velhasıl bu kitapla yıllardır biriktirdiğim ve de dışarı vuramadığım trenli zamanlarımın duyguları ortaya çıktı. Bugünden sonra daha bir anlamlı ve de hissiyatlı bakacağım gara doğru...