vicdanın insanı kuşatarak her bir şeyi karşısına alışının resmidir diriliş romanı. niye vicdan? çünkü insan vicdanı tarafından kuşatılmaya başladıktan sonra onun sorularını erteleyebilir ama sorulardan kaçamaz.
dmitriy karakteri de vicdanının seline kapılarak molova'ya ettiğinin kuşatılmışlığını yaşamaya başlıyor. bir kere barajın seti yıkıldığı için de devamı köylülere topraklarını bağışlama, malını mülkünü terk etmeye doğru bir seyir izler hale getiriyor bu yıkılma.
esasında tolstoy roman yazmayı bıraktığı zamanlar içinde bu romanı yazmıştır. olgunluk zamanlarının rafine örneklerindendir bu roman. tespitleri dünyayı yorumlayış biçimi yılların verdiği birikimin, bir dehanın kaleminden çıkışıdır. bu nedenlerden dolayıda kıymetlidir bu roman(en azından benim için).
lenin boşuna tolstoy'a ''rus devriminin aynası'' demiyordu. demiyordu çünkü romandan o ayak sesleri görünüyordu.
Kitap her şeye rağmen bana göre son iki üç sayfadaki incil alıntısı için ete kemiğe bürünmüş gibi. Okunan şeylerin tesir bırakması için hayatına şahit olmak gerek bir bakıma. İşte roman bize bunu sağlıyor.