Birinci Dünya Savaşı sırasında savaş esiri olarak Rus Yüzbaşı Selyukov’un aşağılamalarına maruz kalan Avusturyalı genç subay Vittorin, 1918’de evine döner. Ancak yaşadıklarını hazmedemeyip Selyukov’u saplantı haline getirdiği için Viyana’daki hayatına kaldığı yerden devam etmekte zorlanır. Hedeflediği “şahitsiz düello” için çıktığı yolculukta, kendini iç savaşın sürdüğü Rusya’daki kaosun ortasında bulur. Bazen asker, bazen mahkum, kimi zamanda mülteci olur. Vittorin ülkenin istikrarsız koşullarında politik ve coğrafi olarak konumundan hiçbir zaman emin olmasa da, intikam yemine kayıtsız şartsız bağlı kalır. beyhude arayisi onu daha sonra İstanbul’a Roma’ya Milano’ya ve Paris’e sürükler.