Venedik elçisi girdi. Böbürlenme ihtiyacıyla İnebahtı Deniz Savaşı’nı hatırlattı. Sokullu Sadrazam gülümsüyordu: “Biz,” dedi, “Kıbrıs’ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahtı’da bizi yenmekle, sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kol yerine gelmez, fakat kesilen sakal daha gür çıkar.”
“Devlet adamı”nın özgüvenini görebiliyor musunuz?