"Max Scheler, Liebe und Erkenntnis [Aşk ve Bilgi] adlı yazısında, Augustinus’un bitkilere “tuhaf ve esrarengiz bir şekilde” insanlar tarafından görülme özlemi atfettiğine işaret eder, öyle ki “sevgiden türeyen bilgi/içgörü dolayısıyla bitkilere olan şey, bir tür kurtuluşu andırır”. Şayet bir çiçek kendi içinde varlık bakımından tam olsaydı, görülmeye ihtiyaç duymazdı. Öyleyse onda bir eksiklik, varlık bakımından bir yoksunluk söz konusudur. Sevgi dolu bakış, “sevgiden türeyen bilgi/içgörü”, onu bu eksiklik halinden kurtarır. Böylelikle bu, bir “kurtuluş analojisidir”. Bilgi/içgörü kurtuluştur. Öteki olarak nesnesiyle arasında bir sevgi ilişkisi vardır. Bu yönüyle, içinde ötekilik boyutu tamamen eksik olan salt malumat ya da enformasyondan farklıdır."