Tezer Özlü zihni ve ruhu dağınık yazarlarımızdandı.Bu zihinsel ve ruhsal dağınıklığının yansımalarını kısa ömrüne sığdırdığı eserlerinde görmek mümkün
“Zaman Dışı Yaşam” Tezer Özlü’nün daha önce yazılan eserlerinin karması bir senaryo. Burada da zihinsel ve ruhsal dağınıklığın izlerini görüyoruz. iç ses-dış sesler anlatıcı rollerine bürünüyor yer yer.Kentler arası, mekanlar arası, zamanlar arası geçişler içinde ilerliyor okuyucu. Her adımda tutunamama hissi sıkça karşımıza çıkıyor
Tezer Özlü’nün Pavese tutkusunu okuyucu bilir mutlaka. Bu eserde de değişmeyen tek şey yazarın C. Pavese’ye olan ilgisi, sevgisidir. Kitapta Pavese de dış seslerden biri olarak konuşmalara yer yer dahil olur.
Diş ağrısı ve Aşk ağrısı çeken, bavulunu gittiği şehirlerde peşinden sürükleyen, gittiği her yerde Cemal Süreya’nın “Biliyorsun ben neredeysem, Yalnızlığın başkenti orası.” dizelerinin hakkını veren bir kadının yolculuğu.