Gönderi

Çocuk mu, robot mu yetiştirmek istiyorsunuz?
• Çocuğunuz; – Varsın, bir çivi bile çakamasın… ama, dersleri iyi olsun. – Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın… ama, matematiği düzgün olsun. – Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin… ama, notları yüksek olsun. – Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın… ama, fen lisesine gitmiş olsun. – Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün… ama, sınıfın birincisi olsun. – Varsın, kendisinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin… ama, öğretmenlerinin gözdesi olsun. – Varsın, başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “Ya siz nasılsınız efendim…” diyemesin… ama, yabancı dili mükemmel olsun. – Varsın, oyun arkadaşları olmasın… ama, sınavlarda “100” çeksin. – Varsın; – Taziye nedir, bilmesin, – Başın sağ olsun ne demek, anlamasın, – Geçmiş olsun kime denir, niçin denir, haberi olmasın, – Uğurlar olsun, ne anlama gelir farkında olmasın, – Ama… karneleri süper olsun. – Evet… varsın, tek dostu olmasın… ama, iyi gelir getiren bir mesleği olsun… öyle mi… Bu çocuğu bu hale nasıl mı getirdiniz: – Bandı üç ay geriye sararak, çocuğunuzla “nelerden ibaret” olan iletişiminizi dinlemek ister misiniz; – “Oğlum, çıkar üstünü-başını… doğru derslerinin başına… – Kızım, öğrenemedin gitti şu işi… hafta içi sokak-mokak yasak… – Ne gezmesi… sen önce ödevlerini bitir. – Oyun mu… gelmeyeyim yanına… – Geçen dönemin berbat karnesini unuttuğumu sanma… – Birazdan tek tek bakacağım ödevlerine… – Yavrum, bıktım ama her akşam ders çalış demekten… – Şu odanın hali ne küçük bey… – Hayır efendim… siz de ana-baba olunca her akşam bol bol televizyon izlersiniz… – Haftaya veli toplantısı var biliyorsun değil mi küçük hanım… – Çocuklar… kesin şamatayı da elime sopayı almayayım…" • Çocuğunuzla bilmem ama, bu tarzınızla kimseyle iletişim kuramazsınız. • Mesela, çocuğunuz hakkında şunları hiç merak ettiniz mi: – Elinin neye yatkın olduğunu, – Gönlünün neler arzuladığını, – Dilinin neye uyumlu olduğunu, – Gözlerinin zevkini, – Hangi oyunlardan hoşlandığını, – Neleri merak ettiğini, – Arkadaşları ile en çok hangi oyunları oynadıklarını, – Hangi oyunlarda başarılı olduğunu, – Futbolla ilgisini, basketbolla arasını, satrançla havasını… hiç merak ettiniz mi acaba? – Bisiklet sürmeyi öğrenip öğrenmediğini, – Resim dersiyle ilgisini, – Müzikle arasını… hiç mi sormadınız… • Öyleyse çocuğunuzla: – Ayağı yere basan bir iletişim kuramazsınız. – Her sözünüze tepkili olması, – Lafı ağzınıza tıkaması, – Bazen de sizi terslemesi, – Hayallerinizin suya düşmesi… hep bundandır… canım kardeşim. • Your child; - Let him not be able to drive even a nail... but let his grades be good. - Let him stare blankly at those carrying coffins on their shoulders... but let his math be correct. - Let him not be able to answer the ringing phone at home... but let his grades be high. - Let him not be able to talk to your guests with three words... but let him have attended a science high school. - Let him smile at a crying child... but let him be the top student in the class. - Let him mock children who can't afford a simit from the cafeteria even though he has extra pocket money... but let him be the teachers' favorite. - Let him not be able to turn to an adult who pats his head and asks about his well-being, saying, "How are you, sir?"... but let his foreign language skills be perfect. - Let him have no playmates... but let him score "100" on exams. - Let him; - Not know what condolences mean, - Not understand what "Head is fine" means, - Not know when and why we say "Get well soon," - Not be aware of the meaning of "Goodbye," - But... let his report cards be superb. - Yes... let him have no friends... but let him have a well-paying profession... right... How did you bring this child to this state: - Rewind the tape three months and listen to the communication with your child about "what it consists of"; - "Son, take off your clothes... go to your lessons right away... - Daughter, you couldn't learn this job... no street play during the week... - No outings... first finish your homework. - Is it playtime... I won't come to you... - Don't think I forgot the terrible report card from last term... - I will check your homework one by one in a moment... - My child, I'm tired of saying study every evening... - What's the state of this room, little sir... - No sir... when you become a parent, you also watch a lot of television every night... - There's a parent-teacher meeting next week, you know, young lady... - Kids... I won't take the stick and make a scene for sure..." • I don't know about your child, but you can't communicate with anyone with this attitude. • For example, have you ever wondered about the following regarding your child: - What he is inclined to, - What his heart desires, - What his language is compatible with, - The taste of his eyes, - Which games he likes, - What he is curious about, - Which games he plays the most with his friends, - Which games he is successful in, - Whether he has learned to ride a bicycle, - His interest in art class, - His relationship with music... have you never asked... • If so, with your child: - You cannot establish a grounded communication. - His reaction to every word you say, - Sometimes shutting you up, - Sometimes contradicting you, - Your dreams falling apart... it's all because of this... dear sibling.
··
28 artı 1'leme
·
21,3bin görüntüleme
Gordon Freeman okurunun profil resmi
Bu önemli bir mevzu. Farkında olan birine rastlamak güzel şey. Okumuş cahil dedikleri güruh tam olarak bundan dolayı oluşuyor. Herkesin bir kapasitesi, yeteneği vardır. Bunun doğrultusunda üreteceğini üretir, hayata katılır. Ancak çocuk kapasite üstü bir çabaya yönlendirildiği zaman sosyal, ahlaki vb. değerlerin gelişmesine zaman ve imkan kalmıyor. Sonuçta da bir robot oluşuyor.
Tayfun Sercan Şahin okurunun profil resmi
Balığı uçurmaya, kuşu yüzdürmeye zorlamak gibi :)
Akan ŞAHİN okurunun profil resmi
Bir baba, kendisinin sorgulanması için çocuklarına alan ve yeterlilik sağlıyor ve tartışma kültürünü yerleştiriyorsa, orada gelişen birey vardır. Paylaşımınız, olağanüstü.
Tayfun Sercan Şahin okurunun profil resmi
Babaya-anneye karşı gelinmez yerine seviyeli bir şekilde tartışma ortamı yaratmak çok daha faydalı diye düşünüyorum. Bazı ülkelerde çocuk neyde başarılıysa ona yönlendiriliyor. Ancak ülkemizde çocuğun neyi eksikse onu tamamlamaya çalıştırılıyor. Bu da ne doğuruyor? Her şeyden biraz biraz, ama bir şeyden tam olamıyor.
Yusuf Dayan okurunun profil resmi
Çok doğru artık yeter.Sırf yok bilmem,matematiği iyi değil diye çocuğa kızıyorlar.Ama bu yanlış.Öğrenciler artık yeteneğe göre gitmeli.Sürekli eksiği neredeyse ona yöneltiyor.Eksik dediğim de bir ders.Sırf yapamadığı bir ders yüzünden kendini aptal sanıyor çocuk.Buradan sesleniyorum!!! Artık öğrenciler yeteneğe göre gitmeli.Sadece bir kağıt parçasının hayatımızı belirlemesi saçma.Üniversiteye gidince de sevdiğin mesleğin ataması olmayınca üzülüyorsun.İlkokulda öğretmenler hayalimizdeki mesleği söyleyince bize destek oluyorlar.Ama lisede hoca "Hangi mesleği istiyorsun?" dediğinde,hayalimizdeki mesleği söylediğimizde hoca "Ataması yok,başka mesleği yönel"diyor.Ve hayallerimiz yıkılıyor.Bir meslekten önce onlara ahlaklı olmayı öğretsinler.Buradan sesleniyorum!!!! '"HAYALLERİMİZİ YIKTIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER"
Tayfun Sercan Şahin okurunun profil resmi
Finlandiya ülkesinin eğitim sistemini araştırmanızı tavsiye ederim. Bizim gibi çocukların hangi dersi zayıf ise ondan değil de hangi dersi iyiyse o dersten kurs aldırıyorlar ve daha da iyi olmasını amaçlıyorlar, bu şekilde çocuk da kendini yetersiz hissetmiyor ve öz güvenli olabiliyor. Ayrıca ev ödevi gibi zaman kaybettiren şeyleri de vermek yerine bu vakti hobilerine ayırmalarını söylüyorlar, bu sayede çocuk neye yatkın olduğunu keşfedebiliyor belki de. Zaten bir insanın eksik yönünde ilerletmek çok gereksiz. Bu şuna benzemiyor mu, çok iyi bir yüzücüye diyorlar ki sen iyi koşamıyorsun bu eksiğini tamamlamalısın. İyi de o adamın yeteneği zaten koşmak değil ki yüzmek. Diğer bir konuya gelirsek atama vs. değil de neye meraklıysan oraya yönelmen yeterli, başarı zaten sana geliyor.
2 sonraki yanıtı göster
Farah El Berho okurunun profil resmi
Çok güzel bir yazı 👏🏻👏🏻 keşke bütün veliler yaptıklarının farkına varıp yanlışlarını düzeltmek için harekete geçse...
Tayfun Sercan Şahin okurunun profil resmi
Yeni nesil velilerin yapması umuduyla.
İskender S. okurunun profil resmi
Ne güzel bir yazı, yapıcı da... Biz geleneklerine bağlı bir toplumuz, bu nedenle bireysel düşüncelerimiz çok kıt, tartışma yöntemlerimiz ezberden. Kişiye saldırı şeklinde. Düşünceleri değerlendirme yöntemlerimiz yok. Çünkü düşünme yöntemlerimiz ezbere. İşte size kısır döngünün nedeni. Bu da bilimin gelişemeyeceği bir ortam yaratıyor. Bakınız, kendi gündemimizi belirleyemediğimiz bir toplumda yaşıyoruz, bu da gerçekte neyi sevdiğimizi bilmiyoruz demektir. Geleneklerine bağlı bir toplum olmak bunu doğuruyor olabilir, çünkü alışkanlıklar öyle 1 haftada kazanılmıyor. Ama bu bir eleştiri bile değil çünkü kelimenin yapısı gereği gelene ek yapılarak gelişime açık...
Tayfun Sercan Şahin okurunun profil resmi
Aynen öyle. Her şeyi ezbere yaşıyoruz. Ayrıca her önümüze gelen hazır düşünceleri tüketiyoruz, hiçbir şekilde üretme-kafa yorma derdimiz yok.
Lzemsev okurunun profil resmi
Yarış haline getirdigimiz çocukların büyüdüklerinde hayat bilgisini, davranış bilgisini, büyüğü küçügü bilme bilgisi gibi davranışlarını tartışıyrz. Eskiden karnelerde davranış notları olurdu, arkadaşlarla ileyişim notları. Gitti o günler, geri gelir mi bilmem.
GURBET okurunun profil resmi
Çok doğru
Fatma Geçit okurunun profil resmi
👏🏼👏🏼👏🏼
18 öğeden 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.