Gönderi

Ölümsüzlere ölümlü çözümler
Çok geçmeden gerek özel gerekse devlete bağlı hastane. lerin yöneticileri de yetkili makamlar nezdinde endişe ve sr. kıntılarını dile getirmek için kendi branşları ile ilgili bakanlık olan sağlık bakanlığının kapısını çaldılar, oldukça garip gelse de, dile getirilenlerin çoğu doğrudan doğruya sağlıkla ilgili olmayıp daha ziyade lojistik sorunlardan ibaretti. Onlara göre yatan hastalardan, şifa bulanlardan ve ölen hastalardan oluşan döngüde bir şekilde kısa devre meydana gelmişti, daha az teknik bir terimle açıklamak gerekirse, durum arabaların trafikte sıkışmasına benziyordu, çünkü gerek hastalıklarının ağırlığı gerekse yaşamış oldukları kazaların önemi nedeniyle normal şartlar altında bir diğer yaşama adım atacak insanlar bu adımı atamadıklarından yatan hasta sayısı sürekli olarak artmaktaydı. Durum zor, diyorlardı, her geçen gün daha çok sayıda hastayı koridorlara koymaya başladık; veriler, bir haftaya kadar yalnızca yatak sıkıntısının had safhaya ulaşmakla kalmayıp, bunun ötesinde tüm koridorların ve salonların da tamamıyla dolacağını gösteriyordu, buna karşı yapılabilecek herhangi bir manevra da kalmamış gibiydi, çünkü bulunabilecek boş yatakları yerleştirecek yer de kalmamıştı. Hastane yetkilileri konuyu çözüme kavuşturabilecek bir yol olduğunun da altını çiziyorlardı ama doğrusu bu yol hipokrat yeminine pek de uygun değildi, dolayısıyla böylesi bir çözüme yönelindiği takdirde, bunu yapacak makamlar, tıbbi ya da idari makamlar değil, doğrudan siyasiler olmalıydı.
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.