Gönderi

216 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Merhabalar, bugün J.M Coetzee’nin 2003 yılında Nobel Edebiyat Ödülü almış Barbarları Beklerken adlı kitabıyla karşınızdayım. Yazarla daha önce Utanç adlı kitabıyla tanışmıştım. Post-koloniyalizm ve emperyalizm konularını tüm gerçeklikleriyle ele aldığını söyleyebilirim. Barbarları Beklerken, bilinmeyen bir ülkede isimsiz bir anlatıcının gözünden anlatılmakta bizlere. Eserde emperyal güçlerin konumlarını daha da sağlamlaştırmak için yarattıkları düşmanlar da mevcut. Onlar kim mi? Tabii ki de “Barbarlar” adı verilen göçebeler. Aslında kendi hallerinde kendi kültürlerini yaşarlarken bir anda “medeniyet” sahibi olduklarını iddia eden bir ülke tarafından “öteki” konumuna getiriliyorlar. Yaşlı olan anlatıcımızın “barbarlar” adı verilen bu insanlardan genç bir kız ile tanışmasıyla olaylar gelişiyor. Bir anda kendinizi ters köşe olmuş bir şekilde buluyorsunuz. Eserde emperyalizmin kendi otoritesini korumak için ortaya çıkardığı “medeniyet” mitini görmek ve sinir olmamak elde değil. Aslında kitapta çevrelerindekilere zarar verme niyetinde olmayan “barbarlar” olarak adlandırılan insanlardır. Ancak roman boyu “medeni” olarak nitelendirilmiş insanlar, barbalara eziyet etmektedir. Emperyalizmin bu iki yüzlülüğü, “adalet” kavramını şüpheye düşürür, kişi kendini tıpkı anlatıcımız gibi bu saçma sistemi eleştirirken bulur (sistemin bir parçası olsa da). J.M Coetzee, okuması çok zevkli olan bir 200 sayfa sunuyor sizlere. Sayfaları çevirirken bir bakmışsınız kitabı bitirmişsiniz. Özellikle benim gibi post-koloniyalizm edebiyatı aşığıysanız bayılacağınızı söyleyebilirim. Bu sayede “güç” , “adalet” ve “ezen-ezilen” kavramlarını yeniden tanımlayabilir, emperyalizmin acı gerçeklerini keşfedebilirisiniz.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20191,563 okunma
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.