Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir kültürün içinde yaşamak başka, onun üzerinde düsünm başka bir şeydir. "Milli şuur", adı üstünde bir "şuur" yani "farkına varış", yeni deyimle "bilinç" demektir. Türkler, kendilerine has kültür değerlerini bilmedikleri, onlar üzerinde kafa yormadıkları, onların milli varlık bakımından taşıdıkları değeri ölçmedikleri için, pek çok şey kaybetmişlerdir. Bir millet, kendisini hiçe sayarak yabancıların manevi kölesi olursa, er geç maddi kölesi de olur. Hikmetin esası, ferdin ve milletin kendi kendisini bilmesi "Milli şuur" kendi milletinin varlığını tanımak ve bilmek demektir Fakat bu yeterli değildir. Biz bugün değişen dünya ortasinda kanunda denildiği gibi, “kendimize has özellikleri kaybetmeden çağa uygun, yeni, ileri, güzel bir kültür ve medeniyet vücuda getirmek zorundayız. Milliyetçilik asla bir “narsisizm", ayna karşisina geçerek kendisine hayran olmak değildir. O, bir "benlik şuuru", "kendi güvenme duygusu", “yeni şeyler yaratma iştiyakı ve iradesi"dir. Bu şuur, duygu, iştiyak ve iradeyi bize, milletimizin tarih boyunca yarattığı eserler verir. Süleymaniye'yi yaratan bir milletin çocukları, bugün Türk şehirlerini çirkinleştiren beton yiğinlarina tahammül etme aynı teknik ve malzeme ile çağın en güzel mimari eserlerini vücuda getirebilmelidir. Bu, sadece başkalarinı taklit etmekle değil, kendi kendisini bilmekle olur.
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.