Hiçbir sey yapamayan en azindan hüzünlenmelidir; çünkü hüzün insanı diri tutar; kişiye güç verir; niçin yaşadığını, yaşaması gerektiğini hatırlatır; böylece kişi yalnızca bağımsızlık değil özgürlük de talep eder; özgürlük ise kişinin özü ile ilişkili maddî manevî sembollerinde cisimleşir ve kişinin özünü gürleştirir.
...
Acı, hüzün, erginlik sebebidir; acı çeken, hüzünlenen erginleşir. Acılar zekâyı biler; hüzün duyguları derinleştirir. Bundan dolayıdır ki,bir milleti millet yapan sevinçler değil acılarıdr; zaferler değil mağlubiyetlerdir.