Olası mıdır, sürekli yıkılmış büyük hayallerim için O beni bağışlatsın, – rahat bir son telafi etsin yoksulluk çağlarını, – bir günlük başarı alnımıza yazılmış beceriksizliğin utancı üstüne uyutsun bizi?
(Ey palmiyeler! Sevgi ve güç! – Sevinçlerden, şan ve ünden daha yüksek! – her biçimde, her yerde – İblis, tanrı, işte şu kişinin gençliği: Ben!)
Olası mıdır, bilimin peri oyununda gerçekleşenleri, toplumsal kardeşlik akımlarını sevip kucaklamamız, ilk özgürlüğümüzün adım adım yeniden kazandırılması olarak?
Ama bizleri putperest kılan vampir bize bıraktıklarıyla oyalanmamızı buyuruyor, öbür türlü daha da uçuk olmamızı.
Debelenmek yaralarla, bitkinlik veren havada, denizde; işkencelerde, öldürücü suların ve havanın suskusunda; gülen azap içinde, amansız dalgalanan suskusuyla onların.