Gönderi

1816 syf.
10/10 puan verdi
·
27 günde okudu
İnsan, 1800 sayfalık dev bir eseri eline alınca haliyle kendinden kuşku duyuyor; "Acaba zaman ayırıp bitirebilir miyim, acaba bir yerden sonra sıkılır mıyım, acaba bu kadar zamana değecek bir kitap mı..." Ancak Monte Cristo Contu daha ilk bölümünden kuşku sisini dağıtmaya başlıyor. İlerleyen bölümlerde adeta, "Ben sana zaman yaratırım," diyor okuyucuya. Zamanla kitap hem elden bırakılamıyor hem de "Ne olur bitmesin," diyerek sayfalar çevriliyor. Bir 1800 sayfa daha olsa benden mutlusu olmazdı. (Buradan sonrası içerikle ilgili olduğundan spoiler içerir.) * Onlarca etkileyici sahne olmasına karşın beni en duygulandıran sahne, Mercedes'in oğlu için yalvarmaya gittiği Monte Cristo Contu'na, Edmond diye hitap etmesi oldu. O an Edmond'un hissettiklerini anlamaya çalıştım ve dakikalarca sayfayla bakışıp kaldım. * Rahip Faria gibi tüm romanın akışını değiştiren karakterin üç yüzlü sayfalarda aramızdan ayrılmasına üzüldüm. Kitabın sonuna kadar Morrel'in umudu gibi bir umutla bie şekilde ortaya çıkacak diye bekledim. *Monte Cristo Contu'nun intikam yöntemleri hayranlık uyandırıcıydı. Sevdiğini elinden alanı canıyla, aklından şüpheye düşüreni aklıyla, işinden edeni parayla çökertti. Eduard'ın ölmesi ya da Albert'in ölmemesi gibi planı dışında gelişen olaylar kitabın realitesini canlı tuttu. İncelikle tasarlanmış romanın yazarını tanıyor olsam, ondan çekinirdim. * Morrel'i son ana kadar denemesi, Monte Cristo'nun tüm intikamlarını almasına rağmen insanlara olan güveninin ne kadar sarsılmış olduğunun göstergesiydi. Umarız ki Haydee bir yerlerde bu güveni yeniden temin etmiş olsun.
Monte Cristo Kontu – 2 Cilt
Monte Cristo Kontu – 2 CiltAlexandre Dumas · İthaki · 202226,1bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.