Gönderi

“Enver, bir süre sonra, Türk Ordusunda o zamana kadar var olan Yüksek Askerî Şurayı ortadan kaldırdı. Alman Askerî Kurul sözleşmesinde benim de Şuranın üyesi olduğum açıkça yazılıydı. Bu en yüksek askerî kurumun kaldırılması konusunda ne bana ve ne de öteki üyelere bilgi vermeye, bildirimde bulunmaya gerek görülmedi. Bunları rastlantı olarak öğreniyorduk. Bir süre sonra Enver'le aramızda çatışmalar başladı. [19] Çünkü benim askerî görevim ve yetkilerim konusunda değişik görüşlerimiz vardı. O günlerde ortaya çıkan bir sorunu, bu konuda bir örnek olarak anlatacağım: Çorlu'da bulunan 8. Tümeni denetledim. Tümenin durumu yürekler açışıydı. Subaylar 6-8 aydan beri maaş alamamışlardı ve aileleriyle birlikte erlerin karavanasından karınlarını doyurmak zorunda kalıyorlardı. Erler, günlerden, aylardan hatta yıllardan beri maaş yüzü görmemişlerdi. Çok kötü besleniyorlardı ve üstlerinde yırtık giysiler vardı. Çorlu istasyonuna beni karşılamak için çıkarılan bölüğün bir kısım erlerinin pabuçları yırtıktı; bir kısmı da çıplak ayakla göreve çıkmıştı. Tümen kumandanı, erlerin zayıf ve güçsüz olduğundan, çıplak ayakla yürümenin zorluğundan, arazide tatbikata çıkamadıklarından yakındı. Bunun üzerine Enver, Tümen Kumandanı Ali Rıza'yı emekliye ayırdı. Bunu haber alır almaz Enver'in karşısına çıktım ve Türkiye'de bana gerçeği söyleyen subaylar görevlerinden alınacaklarsa, benim Türkiye'de çalışmama gerek kalmayacağını söyledim. Enver, birkaç kere ileri geri konuştuktan sonra, emekliye ayırdığı Albay Ali Rıza'yı “emekliye ayırdı. Bunu haber alır almaz Enver'in karşısına çıktım ve Türkiye'de bana gerçeği söyleyen subaylar görevlerinden alınacaklarsa, benim Türkiye'de çalışmama gerek kalmayacağını söyledim. Enver, birkaç kere ileri geri konuştuktan sonra, emekliye ayırdığı Albay Ali Rıza'yı eski görevine getirdi. Dünya Savaşı sırasında görevini başarıyla yapan Albay Ali Rıza, 1918'de paşa (general) rütbesiyle bir kolordunun başında bulunuyordu. Enver, bu olaydan sonra beni yanıltmak için başka yollar buldu. Denetleyeceğim birliklere, levazım dairesine hızla yeni elbiseler gönderiyor, görevim bittikten ve ben oradan ayrıldıktan sonra bunları geri aldırıyordu. Ben her gittiğim yerde aynı elbiseleri gördüğümü anlıyor ve eskiden denetlediğim yerleri aradan çok zaman geçmeden tekrar ziyaret ediyordum. Denetleme yerlerine yalnız yeni elbise gönderilmekle yetinilmiyor, [20] zayıf ve güçsüz askerler de değiştirilerek yerlerine sağlıklı ve güçlü birlikler gönderiliyordu. Hastalar, zayıflar, güçsüzler benden saklanıyordu. Böylece 'Alman Paşa'sının, yakınacağı çirkin görüntülerle karşılaşması önleniyordu.
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.