Sevdalanma samimi olduğunda, âşık iştahla yemek yemeye başlamışken, aklına sevgilisi gelir gelmez lokmalar boğazında dizilir kalır. Su içecek olsa ümüğünden geçmez. Şen şakrak, güzel güzel konuşup dururken aklına sevgilisi gelmeye görsün, ne dediğini bilemez hâle gelir. Konuşmayı bırakır, suskunluğa bürünür, gözlerini yere diker, yüzü buz keser. Daha demin güleç ve capcanlıyken, şimdi kasvetli, bitkin, şaşkın, hareketleri donuktur. En ufak bir kelime kendisine batar, en basit bir soru onu çileden çıkarır.