Aksu Bora, Young'ın geliştirdigi ev iş/yuva işi ayrımına dayanarak, yemek pişirmek gibi işlerin aile tarihini ve statüsünü kurduğunu gösteriyor. Bu işler, ailenin geçmişi ve bugünü arasındaki bağları kurar ve hizmetliye bırakılmaz, ev hanımı tarafından yapılır. Yemek hazırlamak ve sunmak, insanların sevgiyi ve başkalarıyla ilişkilerini ifade ettikleri işler, yaratıcı işler olarak görülür. Tersine, gündelik yaşamın düzeninin sürmesini sağlayan, şimdiyi sürüklemeye dayalı, tarih dışı işler, ev hizmetlisine devredilir. Bir başka deyişle, işveren kadınlar, sınıf habituslarını sürdürmelerini sağlayan dekorasyon ya da ev idaresinin kararlar almayı gerektiren daha teknik boyutlarını ev hizmetlisine devretmeyi istemezler. Çünkü bu işler, işveren kadının sınıf beğenisini, düzen duygusunu ifade eder, ailenin statüsü, saygınlığı ve standardının tanıklarıdır. Farklı işler arasındaki bu hiyerarşi, işveren ile hizmetli arasındaki sınıf hiyerarşisini, kentli/köylü ,modern/geleneksel ayrımlarına dayalı kimlikleri somutlar ve yansıtır. İşverenler hangi işlerin kendilerinin modern, orta sınıftan ev kadınları olarak konumlarına ya da evlerinin statüsüne bir zarar veremeden ev hizmetlisine devredilebileceğini dikkatle belirlerler. Işverenin özel alanı, onun kimliğinin kurulduğu ve hayata geçtiği bir arenadır.
Bu özel alana kabul edilen ev hizmetlisinin orta sınıf kadınlarının sahip oldukları şeylerle, kurdukları düzenle ilgili duygularına saygı göstermeleri, bunları paylaşmaları beklenir.