Uzun ve tumturaklı cümleler, çeviriden mi yoksa yazardan mı bilmemekle birlikte, okumamı oldukça zorlaştırdı; ancak 200e yaklaştıktan sonra kitap akıcılık kazandı. Kitabın geçtiği dönem öyle güzel betimleniyor ki; gözünüzde 17.yy dünyası, insanları, felsefesi etten kemikten bir hal alıyor. Bütün bunlarla birlikte kitabın kahramanı Roberto’nun içsel çatışmaları, psişesinin bu çatışmalarla başa çıkmadaki işleyişinin yansımaları son derece keyifli bir şekilde sunuluyor. Başlarda okumakta zorlansam da sonradan iyi ki okumuşum dedirten bir kitap oldu.