ona yalnızca bir şeyler anlatıyor olmayı istedim;
oysa o
yorgun ve ormansızdı!
oysa onun bineceği ve uzaklaşacağı atlar hazırdı;
doğaya takılmış nazar boncuğuydu bedeni
kıvrak
yeşil
faziletli
hala yanmakta olan, hiç sönmeyecek bir cadı;
suya eğilmiş örümcekti gözleri;
seven insanın gözleri geçit vermezdi;
seven insanın gözleri vakte pusu kurardı;
bir çiçek koparttım avucumdan
yaklaştım
yaklaştım
çiçek beni ona verdi buna kuşkusuz inandım
ve dedim ki, ve diyebildim ki ona;
-ben ölüyorum sevgilim
sen bir el daha oyna!