"Yüzyıllık bir karasevda hikâyesi. Her anı adanmışlık dolu; milli mücadeleye ve o mücadelenin başkahramanı Mustafa Kemal’e."
“ a ş k bekler,
beklemekten asla yorulmadan hep bekler…"
Çankaya'nın Duvaksız Gelini Fikriye aradan geçen bir asra rağmen meçhuliyetini koruyan bir ölümü anlatıyor..
"Fikriye’deki öyle bir aşk ki ne hastalık dinliyor ne yasak ne de sürgün.
En aşılmaz denilen yolları aşıp sonunda yine varıyor Paşa’sına. Ta ki o kanlı güne kadar."
Bir milletin gönlünde taht kuran
Mustafa Kemal Atatürk bugün hâlâ “boynu bükük bir sümbül”ün kırık hatıralarında kanıyor."
"Fikriye; uzak bir akrabanın kızı, bir çocuk onun için. Oysa ilk gördüğü andan beri âşık Fikriye’nin çocuk yüreği..
Önceleri ağabey diyor, ama sonra dili varmıyor. O cephedeyken hayaliyle yaşıyor, mektuplar, şiirler yazıyor.
Bir gün Mustafa Kemal’i toparlayacak bir kadın eli gerektiğinde gerçekleşiyor düşleri. Adeta koşarak gidiyor Ankara’ya.
Boynunda bir kehribar tespihle Çankaya’nın ilk gelini oluyor, “duvaksız gelini”…
Yazık ki rüya kısa sürüyor."