“Acaba hayatımı idareye yeterli miydi?" diye düşünerek başka birisi olsa daha mı mesut olacağını düşünüyordu. Sevmiş miydi? İşte bugüne kadar buna eminken şimdi şüphe ediyor, "Hayır" diyordu, bir kadının ömründe özel ve sevimli bulduğu bir adam tarafından sevilmek isteyeceği kadar, her şeyi feda edecek kadar sevmemişti, bunu görüyordu. Her şeyi feda etmek değil, bir arzusuna bile kıyamıyordu. Bu ya çokça devam eden bir heves yahut bir alışkanlıktı ve kendisi bunu ciddi bir karı koca sevgisi zannetmişti; demek o sadece bir oyuncak, hem de onun bile gülünç bulduğu bir oyuncak olmuştu. Yalnız kendisi için, kadınlığı, güzelliği, kalbindeki sevgisi için! Hayır, bin kere hayır, onu bir dakika seven adam bu geceki hareketi yapmazdı. Sevseydi, Necip'in bakışları gibi bakışları, onun ruhunun hücumu gibi aşık ve tutkun bakışları olacaktı.