Açlıktan, sefaletten ve borçtan bitik düşen bir halkın hikayesi Dansa Davet. Tarihte gerçekten de böyle bir toplumsal histeri vakasının yaşanması ilginçtir. Yazarda bu vakadan yola çıkarak 1518 dönemlerine götürüyor bizi.
Dönemin kiliseleri çok güzel bir eleştiri getirmiş. Bir yandan şatafat içinde yaşayan ve kilerleri dolu bir kilise, bir yanda da kendi bebeklerini yiyecek konuma gelmiş ve insanlıktan çıkmış bir halk. Ayrıca bilim ve din çatışmasını görüyoruz. Bu çılgınlıkta mantık aramaya çalışan bilim insanları ile günahçı, şükürcü bir piskopos. Kitabın içinde geçen belediye başkanı ve piskoposun diyaloglarında din insanlarının eleştirisini çok daha net görüyoruz. Hatta sonunda tehdide varacak bir diyalog geçiyor ve kilerler halka açılıyor. Martin Luther’e ve reformculara da değinilmiş. Tabii ki kilise Luther’e karşı. Otorite koruma sevdası yıllar sonra kötü bir sonuca da yol açacak. “Aziz Bartolomeus Yortusu Katliamı”