‘’Sanki zaman geçiyor ve ben hiçbir şey yapmıyorum, hiçbir şey olmuyormuş gibi korkunç bir hisse kapılıyorum. Hiçbir şey beni heyecanlandırmıyor.’’ “Dün söylediklerinin tam tersini dediklerini, dün yerden yere çaldıkları kişiyi bugün hararetle savunduklarını...birer ahmak gibi şıp diye unutuveriyoruz.” Eşini kaybettikten sonra üç çocuğu ile yaşamaya başlıyor Martin. Emekliliğe az kala, evi ve işi arasında gidip gelirken günlük olarak tuttuğu bu kitabı okuyoruz. Yalnızlığına, sıkıntılarına şahit oluyoruz. İşiyle arasındaki ilişki bittikten, emekli olduktan sonra ne yapacağını, nasıl zaman geçireceğinin planlarını yapıyor. İşin içinden çıkamıyorken, sıkıntılı ve bunalımdayken bir anda hayatında bir ışık beliriveriyor. Kendinden oldukça genç birine aşık oluyor hemde tüm kalbiyle. Yazar Martin’in aşkını çok samimi, doğal, dürüst ve içten bir şekilde aktarmış. Onların adına üzülmemek, mutluluklarına sevinmemek elde değil. Çok severek okudum, harika bir kitaptı. Tavsiyemdir

MolaMario Benedetti · Yedi Yayınları · 2021195 okunma

·

144 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şeyma Öztürk