Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hayatı yaşanır kılan ne varsa hepsini hayatta kalma uğruna seve seve feda ederiz. Pandemi karşısında temel hakların radikal bir şekilde kısıtlanması da sorgusuz sualsiz sineye çekilir. Hayatı salt yaşamsal faaliyetlere indirgeyen olağanüstü hali direnç göstermeden kabul ediyoruz. Virüse bağlı olağanüstü hal koşullarında kendi rızamızla karantinaya giriyoruz. Karantina, hayatın salt yaşamsal faaliyetlerden ibaret olduğu toplama kampının virüs nedenli versiyonudur. Pandemi döneminde neoliberal çalışma kampının adı "home office"tir: evde çalışma. Onu despotik yönetimlerin çalışma kamplarından ayırt eden sadece sağlık ideolojisi ve kendini sömürme şeklindeki paradoksal özgürlüktür. Hayatta kalma toplumu pandemi nedeniyle Paskalya'da bile ayin yapılmasını yasaklıyor. Rahipler bile "sosyal mesafe"ye uyuyor ve maske takıyorlar. İnancı hayatta kalmaya kurban ediyorlar bütünüyle. Yakınını sevmek paradoksal bir şekilde mesafeyi korumak haline geliyor. Yakınımdaki potansiyel bir virüs taşıyıcısıdır. Viroloji teolojiyi yerinden ediyor. Herkes mutlak bir yorum yetkisi kazanmış olan virologlara kulak veriyor. Yeniden doğuş (bâsübadelmevt) anlatısı yerini tamamen sağlık ve hayatta kalma ideolojisine bırakıyor. Virüs, inancın bir fars haline gelmesine yol açıyor. İnancın yerini yoğun bakım servisleri ve solunum cihazları alıyor. Her gün ölüler sayılıyor. Ölüm hayatın tümüne hâkim. Hayatın içini boşaltıp hayatta kalma haline getiriyor.
Sayfa 26 - Metis YayKitabı okudu
·
240 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.