Siz böyle söyleyince bir küçük anekdot geldi aklıma. Merhum pederle Beyazıt'ta oturuyoruz, yokuştan çıkınca yoruluyor, tabi yaşlanmış. Oradan bir otomobile binip Vefa ya gideceğiz. Oturunca. "Oh," derdi, ardından da "Elhamdüllilah-i teâlâ külli hâl, sivel küfri ved dalâl. Küfür müfür deyince şoför bir arkaya bakardı, acaba bu yaşlı adam ne diyor, diye. "Bütün hallerim için Allah'a şükrediyorum, küfür ve dalalet hali hariç," derdi babam da.