"... Tıpkı taştan heykel oyan heykeltraş gibiyizdir bu aşamada. Hayal gücümüzün emrine girer tüm ruhumuz, düşüncelerimiz. Onunla bir biçimde nasıl karşılaşacağımızı, karşılaştığımızda yaşayacaklarımızı kurgular dururuz. Onun hayali hep yanı başımızdadır, bizimledir; biz orada değilizdir ama o bizimle birliktedir. Kendimizden kopmuşuzdur, ne hâlde olduğumuzu, yarın ne yapmamız gerektiğini umursamayız, ondan gelecek bir haber, onun bizim hakkımızda ne düşündüğü, sevip sevmeyeceği her şeyin ötesindedir. O bizi sevsin, başka bir şey istemeyiz, bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırızdır..."