herkes gibi ben de
bakıyor muyum görüyor muyum
bordasına tutunmaya çalışıp geminin
biliyorum aşkları var ama nasıl
tarabya'da aşk ya da terman'da
kuşkusuz bir sözcük bağlar bizi
tarabya'da da terman'da da
kendi gerçeğini bulan ermiş
kuşkusuz doğruyu söylüyordu
bulaştırmıyor hiç değilse gökyüzünü
baktığı topraktan kurmuş evini
ben nice günler düşündüm
babam yalan söyleme derdi
anam doğrusunu arardı her işin
doğrusu ama kimin
gerçek ama kimin
gerçeğin de yalanın da
nice değişken olduğunu anladım
kimin devşirilmiş düşüncesi dedim sonra
gülmeyi elimle kıyıya bıraktım
anladım yalan da olsa kendi yalanın
sahih olsun dedim içimden
durdum düşündüm gerçeği
erdem bağına oturdum
zaten hep törecisin derdi bana
sahi uslanır durulurken gördüm
gerçek bir yorumumdu dünyada
evi ev, kutuyu kibrit yapan sözden
böylece bütün ahlâkları eskittim
bakılıp görülen şeyleri eskittim
kendini aç bana, kendin ol
nasıl olursan ol da kendin
eskimemiş güzelliğin tadında
mezarcılar işlerinin başında
zor ama ne iyi
her yeni söz yeni bir insan yaratır
Sayfa 78 - Ayyıldız Matbaası - Ankara - 1978, BANA DEĞEN DÜNYA