Kapitalistler çok akıllı, çok kurnaz ve çok pratik adamlardır: İstismar edecekleri memleketler ahalisinden kendilerine yardakçı bulmanın işi hayli kolaylaştıracağını pekâlâ takdir ederler. Bunun için kâh fikri iknalarla, fakat çoğunlukla maddi tesirlerle, toprağından altın, halkından can alacakları memleketin ahalisinden bazılarını kendilerine kazanırlar, kendilerine şuurlu veya şuursuz tellallar, acenteler tedarik ederler… Bu zavallılar, bilerek veya bilmeyerek, Avrupa kapitalistlerinin mükellef sofralarında yere düşen kırıntılara tamah ederek onlara hizmetçilik, çığırtkanlık ederler…
Dünyanın her tarafında takip olunan bu siyaset, henüz izah ettiğim manasıyla emperyalizm siyaseti, hicri 13. [miladi 19.] asır ortalarından itibaren Doğu meselesinde de tatbik olunmuştur.
O vakitten beri, İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan ve Rus kapitalistleri ve dolayısıyla hükümetleri, İslami Doğu'da bütün iktisadi kaynakları, yani gerek toprak üstünde, gerek toprak altında bulunan bütün tabii serveti ellerine geçirmeye, Müslüman ahaliyi de o servetlerin üretiminde kullanılır hayvanlar haline indirmeye uğraşmaktadırlar.