"Bu yerler fena ana babalardan doğmuş, fena muhitlerde büyümüş, daha aklımız ermeyen sebeplerle beden ve ruh maluliyetlerine uğramış biçarelere mahsustur En ziyade yüreğimi yakan nedir bilir misiniz?.. Bunların içinde haşin bir ahlâkçı olan Zehra Hanım'ın yanlış anladığı çocuklar da var... Öyle çocuklar ki meselâ ince, oynak bir zekâya malik... Hâli vakti yerinde bir ailenin sevilmiş çocukları olsalardı buluşlarıyla, zarafetleriyle pırıl pırıl parlayacaklardı. Fakat fakir, yahut düşkün bir aile içinde yetiştikleri için bu zekâ başka yollara dökülmüş... Bir ekmek parçası, ufak bir süs için, yahut sadece haksız dayaklardan ve zulümlerden korunmak için hırsızlığa, dolandırıcılığa, yalancılığa çevrilmiş..."