Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

29.04.2024
Derin bir sessizlik kapladı odamı. Gözlerim yorgun, yüreğim ağır bir yük taşıyor gibi hissediyordu. Gece, yıldızlarla süslenmişti, ancak içimdeki fırtına tüm güzellikleri gölgelemişti. O an, pişmanlıkla yoğrulmuş bir yaşamın içine düşmüştüm. Hayatımın peşinden koştuğum, gözlerimle gördüğüm, kalbimle hissettiğim her şey, bir zamanlar sevgiyle dolu olduğu düşündüğüm yollarda yitip gitmişti. Yanımda, sessizlik ve karanlıkla baş başa kalmıştım. Her adımda, yaşamın acımasız gerçekleriyle yüzleşiyordum. O an fark ettim ki, kaybettiklerim sadece dış dünya ile sınırlı değildi. Kendimle, içimdeki karanlıkla savaşırken, sevdiklerime de zarar vermiştim. Onları anlamamış, değer vermemiş, kırılmalarına neden olmuştum. Şimdi, yalnızlığın sessizliği içinde, yaptıklarımın ağırlığını taşıyordum. Pişmanlık, acıyı tarif etmekte zorlanıyordu. Yapılan hatalar geri alınamazdı, söylenmemiş sözler geri getirilemezdi. Gözlerimi kapadığımda, geçmişteki anılar canlanıyordu; kırık dökük ilişkiler, ihmal edilmiş fırsatlar ve yitirilmiş umutlar... Her biri, içimi kemiren birer çığlık gibi yankılanıyordu. Artık geçmişte yaşananları değiştirmek mümkün olmasa da, geleceğe dair bir umut yeşertmek gerekiyordu. Pişmanlığın ağırlığını taşıyarak değil, dersler çıkararak ilerlemek... Belki de bu, içimdeki fırtınayı hafifletecek tek yoldu. İnsanın karanlıkla savaşında, umut her zaman bir ışık olabilirdi.
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.