Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

A.Vahap Doğan

A.Vahap Doğan
@vahap_dogann
Ağzımı açtım ve çıkan bir avuç cehennem ile kendimi yaktım...
Üniversite
Nevşehir
10 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
01.05.2024
Sevgisizliğinin boşluğa varlığının fazlalığı ile dolmuyor. Geç kalma çabuk git.
Reklam
31.04.2024
Bir zamanlar duygularımın derin sularında yüzüyor, hayatın karmaşık labirentlerinde kayboluyordum. Her duygu, bir yolculuk gibiydi; bazen sığ sulara sürüklenirken bazen de derin, bilinmez karanlıklara dalıyordum. Ancak şimdi, bir zamanlar coşkulu dalgaların taşıdığı duygularımı kaybetmişim. Ruhumun derinliklerinde sessizlik ve boşluk hüküm
30.04.2024
[İyi Aşk] Aşk, insanın en karanlık gecesini en parlak gündüzüne çevirebilir. Bir okyanus gibi derin, bir yangın gibi tutkulu... Gözlerin, sevdanın ateşiyle parlar, yüreğin, aşkın ezgisiyle çarpar. Her birimiz, kendi aşkımızın şairiyiz aslında. Kelimeler, sevdanın kıyısında dans eder, dizeler, yüreklerimizin derinliklerinden fışkırır. Aşk, bir

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
29.04.2024
Derin bir sessizlik kapladı odamı. Gözlerim yorgun, yüreğim ağır bir yük taşıyor gibi hissediyordu. Gece, yıldızlarla süslenmişti, ancak içimdeki fırtına tüm güzellikleri gölgelemişti. O an, pişmanlıkla yoğrulmuş bir yaşamın içine düşmüştüm. Hayatımın peşinden koştuğum, gözlerimle gördüğüm, kalbimle hissettiğim her şey, bir zamanlar sevgiyle dolu olduğu düşündüğüm yollarda yitip gitmişti. Yanımda, sessizlik ve karanlıkla baş başa kalmıştım. Her adımda, yaşamın acımasız gerçekleriyle yüzleşiyordum. O an fark ettim ki, kaybettiklerim sadece dış dünya ile sınırlı değildi. Kendimle, içimdeki karanlıkla savaşırken, sevdiklerime de zarar vermiştim. Onları anlamamış, değer vermemiş, kırılmalarına neden olmuştum. Şimdi, yalnızlığın sessizliği içinde, yaptıklarımın ağırlığını taşıyordum. Pişmanlık, acıyı tarif etmekte zorlanıyordu. Yapılan hatalar geri alınamazdı, söylenmemiş sözler geri getirilemezdi. Gözlerimi kapadığımda, geçmişteki anılar canlanıyordu; kırık dökük ilişkiler, ihmal edilmiş fırsatlar ve yitirilmiş umutlar... Her biri, içimi kemiren birer çığlık gibi yankılanıyordu. Artık geçmişte yaşananları değiştirmek mümkün olmasa da, geleceğe dair bir umut yeşertmek gerekiyordu. Pişmanlığın ağırlığını taşıyarak değil, dersler çıkararak ilerlemek... Belki de bu, içimdeki fırtınayı hafifletecek tek yoldu. İnsanın karanlıkla savaşında, umut her zaman bir ışık olabilirdi.
28.04.2024
Konuşmak ne kadar tuhaf değil mi? Herkes her şeyi konuşur. Her şeyi konuşur ama ne konuşuyor? Keşke bazen insanlar konuştuğu kadar dinlemeyi de bilse. Herkes dinleyemez herkes herkesi dinleyemez. Dinleyen de zaten anlamaz. Belki çok insanı dinler seni ama çoğu da anlamaz. Acı çekmeyen insan anlama yetkisine sahip değildir ne kadar çok konuşursan konuş belki seni dinler ama seni anlayamaz. İnsanlar dinlenmek için değil anlaşılmak için konuşurlar. Bazen sevgiden çok anlayış önemlidir. Beni sev beni çok sev ama beni anlamadığın sürece sevgin beş para etmez. Beni say bana çok saygı duy ama anlattıklarımı anlamıyorsan, düşündüklerimi anlamıyorsan saygın beş para etmez. Ama işin kötü yanı da şu değil mi zaten: İnsan bazen öyle bir seviyeye gelir ki değil anlaşılmak sadece dinlenmek ister. Hatta bazen dinlenmek bile değil sadece konuşmak ister. Yargılanmadan, sözü kesilmeden, yaptıkları yüzüne vurulmadan sadece konuşmak ister. Ve bazen konuştuğu kişinin bir insan olmasının önemi olmadan.
Reklam
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Sabah Uykum
Sabah UykumAhmet Batman
6.1/10 · 11bin okunma
27.04.2024
Defalarca kez bu yazıyı yazdım bugün. Ama her seferinde sildim, artık içimde bir duygu kalmamış gibi. Yazıp yazıp tekrar siliyorum. Bilmiyorum galiba bu sefer sadece yazmak için yazıyorum, bir amaç için değil çünkü duygularımı ifade edebileceğim bir duygu durumunda değilim şu anda. Sinirli değilim, üzgün değilim, kırgın değilim, mutlu da değilim aslında ama bilmiyorum işte. Yazmak istiyorum, sana yazmak istiyorum, kendime yazmak istiyorum, okur musun bilmem, okumanı ister miyim? Neden olmasın. Ama senin okuman için yazmıyorum, duygularımı ifade etmek için de yazmıyorum sadece durumumu ifade etmek için yazıyorum ve galiba yazmak için yazıyorum. Bugün kafamda bazı sorular vardı ve onların cevabını bildiğim halde başkasından duymak istedim ve duydum da. Duyduğum zaman herhangi bir şey değişti mi? Aslında bakarsan hayır. Herhangi bir değişiklik olmadı. Dedim ya başkasından duymaya ihtiyacım vardı ve duydum. Ama biliyor musun şunu fark ettim. Şu an herhangi bir şey hissedemediğim için duygusal bir şeyler yazamıyorum. Sadece kelimeler benden kaçmak istercesine dışarı vuruyor, o kadar. Üzgün ve kırgın olmadığım zamanlar kelimelerim pek de bir anlam ifade etmiyor. Ama bu demek değil ki üzgün değilim.
26.04.2024
Odamı toplamam gerekiyor artık. Misafirim geldi, sohbet eder kalkar diye düşündüm ama çocukları da varmış meğer. Ortalığı dağıttılar. Her yerin altını üstüne getirdiler. Bu dağınıklığı toplamak biraz uzun sürecek. Ya her gün böyle dağınık yaşayıp temizlik anlayışı olmayan misafirler ağırlayacağım ya da temizlik bitene kadar misafir kabul etmeyeceğim. Ama isterim ki kapımı tekrar çal ve "Bırak burası pis kalsın yeni yere gidelim." de bana.
25.04.2024
Elveda deme sırası bende. Hazırım. Seni kaybetmek belki de yaşadığım en zor sınav. Normalde seni bulmaya gelirdim, seni dinlemek için beklerdim, senden biraz güç alırdım. Ama şimdi ilerlememe yardım edecek sadece hatıraların var. Kimse senin yerini dolduramayacak gibi cümleler kurmayacağım, yokluğun benim için yokluk. Ne kadar sevsem de seni sevdiğim gibi unuturum da. Yaşanılan her şeyin her şeye rağmen ne kadar güzel olduğunun bir simgesi. Bu yüzden, bu derin yarayı besleyeceğim seni özleyeceğim, hatta şimdiden özledim. Senden uzak hayat anlamını yitiriyor bana boş ve adaletsiz geliyor ama topallayarak da olsa kalbimi iyileştirip yaşamaya devam edeceğim. Çünkü her şeye rağmen, üflediğin kıvılcım bende parlamaya devam ediyor. Dün yoktun, bu sabah geldin, akşamına gidiyorsun ve benim hala yarınlarım var. Elveda güzel sevdiğim insan...
24.04.2024
Çok geceler geçirdim kimsesiz başıma. Çok sevdiğim yağmurun altında ısnlanmak istemediğim geceler oldu benim. Yağmur yağdığında giyecek tek bir kıyafetim olsa da yağmurda ıslatıp ıslak giymeye razıydım ben. Yağmur yağdığında gözyaşlarımı gizliden gizliye akıtıp toprağa karıştırıyordum. Gizli ağlardım seninleyken de sensizken de. Yanında ağladım
Reklam
23.04.2024
Bugün seni içimde bitiriyorum. Kendime kızabilirim ama senden nefret etmeyeceğim, kin duygusu olan biri değilimdir, senden intikam almayacağım, ne kadar bağırmak istesem de sana bağırmayacağım. Bağırmak istesem çıkarım kimsenin olmadığı bir dağın başına avazım çıktığı kadar bağırırım. Sana ağlamayacağım, ne kadar sele kapılsa da gözlerim sana ağlamayacağım, yanında söz geçiririm gözyaşlarıma ama yine sana ağlamayacağım. Ne kadar sorsalar sorsunlar kimseye hakkında en ufak bir şey anlatmayacağım. Senin hakkında kötü tek bir şey düşünmeyeceğim. Bu günleri de atlatacağım. Bir daha asla yanında olmayacağım, bir daha asla yanımda olmayacaksın. Bugün seni içimde bitiriyorum. Bilekliğimi bugün yaktım. Kendine iyi bak...
22.04.2024
İçimde bir huzursuzluk var bu günlerde. Nedenini biliyor gibiyim ama sanki bilmiyormuşum gibi davranıyorum. Bilmek istemiyorum, öğrenmekten, aklıma gelmesinden korkuyorum. Aslında pek korkak biri değilimdir. Ama ben de insanın sonuçta. Korkulara sahip olan bir insan, özlemeyi bilen bir insan, kalbi dışarıdan ne kadar kalpsiz birine benzesem de
21.04.2024
Ellerim buz kesmiş gibi soğuk, sanki dokunsa hissedemezsin, sanki dokunmaktan çekinirsin. Zaman, sanki koşuyor, hiç durmadan ilerliyor, bir anı bile es geçmeden. Vakit ise dar geliyor, yetmiyor, sığamıyorsun içine. İsmin gizli, sanki yüreğimin en derin köşelerine saklı, sadece benim bilip hissettiğim bir sır gibi. Gözlerim yine göğe dönük, hisli hisli bakıyorum. İçimde fırtınalar kopsa da dışarıya hiçbir şey yansımıyor gibi. Yaralarımı dikerken dikişler tutmuyor, sanki her bir dikişten damla damla seni kaybediyorum. Kara bulutlar gökyüzünü kaplamış, her yer gri, her yer sisli. Sırlanmış yıldızlarım var, içimde parlayan ama kimseye gösteremediğim. Yollar ıslak, sokak sokak seni arıyorum. Ama bulunmuyorsun, sanki bulunmak istemiyorsun. Gözlerim nemli, istesem de gizleyemem içimdeki fırtınayı. Gel desem yine gelmezsin, her seferinde kalbim biraz daha kırılır. Bilirim ki, sen de beni istiyorsun ama ayaklarına söz geçiremezsin. Kırk hüznün kırkını yaşadım, arttı yüzümdeki çizgiler, döküldü saçlarım. Otuzumda yaşlandım, her yaşamış olduğum acıyla birlikte. Bilemem, zaman tekrar getirir mi bizi yan yana? Hasretin ateşi her an içimi yakıyor, yanan bir ateş gibi. Ya öldür beni bu hasretle ya da yaşat, ama ortada bırakma beni. Seni heba etmedim, sevdamı korudum. İplere boncuklar dizdim, her birine senin yüzünü çizdim. Yokluğunu yaşadım, çektiğim acıları hiç bitmedi. Öldüm ve öldüğümü hissettim, ama sonra dirildim ve yeniden hayata tutundum.
20.04.2024
Kaderin inanır mısın?" diye sormuştun bana. Evet, kadere inanırım. Olması gereken bu, olmaması gereken şeyler vardır hayatımızda. Nedense hayatımızda olan şey, yalnızlık. Olmayan insan mutluluk. Neden? Neden mutlu olamıyoruz? Yalnızlığı severim. Yalnızlık, güzel bir şey. Yalnız kaldığında, seni rahatsız edecek kimse yok. Düşüncelerini aksi
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.