Gönderi

192 syf.
·
Puan vermedi
I. Selim veya bilinen adıyla Yavuz Sultan Selim (d. 10 Ekim 1470 - ö. 22 Eylül 1520), Osmanlı İmparatorluğu'nun 9. padişahı ve 88. İslam hâlifesidir. "Hâdimü'l-Haremeyni'ş-Şerîfeyn" (iki kutsal caminin hizmetkârı) unvanına ve divan edebiyatındaki "Selîmî" mahlasına sahiptir. I. İsmail, bilinen adıyla Şah İsmail veya tam unvanıyla Ebu'l-Muzaffer Bahadır el-Hüseynî d. 17 Temmuz 1487, Erdebil - 23 Mayıs 1524, Tebriz), Safevî Tarikatı'nın lideri, Safevî Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarıdır. Alevilik ve Bektaşilikte Yedi Ulu Ozan'dan birisi olarak kabul edilir. Yavuz Sultan Selim'in Trabzon' da şehzadeliğini sürdürdüğü sıralarda; Şah İsmail' in satranç merakından faydalanarak, düşmanını tanıması üzerine kurgulanmış. I. Selim (o zamanlar Yavuz adını almamıştır.) , babası II. Beyazıd' ın kendisini neden saraydan bu kadar uzak tuttuğunu bir türlü anlayamaz. Sarayda neler olduğundan haberi vardır ama onu uzak tutmak isteyenlere karşı sessiz kalır. O dönemde çocuk yaşta olan Şah İsmail hakkında duydukları I. Selim' i rahatsız eder. En yakın adamı olan çocukluk arkadaşı Hasan' ı da yanına alarak sessizce Tebriz' e doğru yola çıkarlar. Şah İsmail' i yakından görmek ister ama bunu nasıl yapacağını Tebriz'e gidince anlar. Kaldıkları Han' da, satrançta kimsenin kendisini yenemeyeceğini söyleyen birisini görünce Selim'in istediği fırsat ayağına gelir. Şah İsmail, Handa herkesi satrançta yenen bu Derviş'i tanımak ister ve sarayına çağırır. Turnuva sırasında birbirlerine şiirlerle de üstünlük sağlamaya çalışırlar. Satrançtaki hamleleri ile Şah İsmail'in zekasını ve savaşçılığının boyutunu öğrenmek için yapılan bu satranç oyununun kazananı kim olmuştur? Cesaretiyle yaşamayan, esareti ile ölür. - Şehzadem, bizim yolumuz haktır. Sizin bu yolda elçilerinizin söylediklerinden çok daha farklı şeylerle karşılaşacağınızı biliyorum. Ama herkes sağır gibiydi. Kılıç tutan, mızrak fırlatan, toplara ağır gülleleri taşıyan asker can almaya adamıştı kendisini; can almak isterken de can verebileceğini çok iyi biliyordu. Yaşananlar hakkında Osmanlı Padişahı birkaç defa mektup göndererek kendisini ikaz etmişti. Şah İsmail yaşananlardan haberi olmadığını, sorumluları cezalandıracağını, bir daha böylesi olayların yaşanmayacağını söylemiş olsa da değişen bir şey olmamıştı. Eğer zafer istiyorsan o zafere erişebilmek için kaybetmen gerekenlerden en başta vazgeçmeliydin. Savaşın sadece iki sonucu vardı, ya kazanırsın, ya kaybedersin. Şimdiye kadar hiçbir savaş berabere bitmemişti. Şah İsmail şiir yazmadaki yeteneğini satrançta da göstermek için uğraşıyordu. Belki de satrançta yenmek istediği Şehzade Selim'i şiirde de yenmekti niyeti. Gün gelir, zaman döner ve kader onu nerelere sürükler bilinmezdi ama bunu yaparken de elbet bir hayali vardı.
Şehzade
ŞehzadeGökhan Çelik · Yediveren Yayınları · 202217 okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.