Gönderi

Gerçekten de doğup büyüdüğümüz kent çılgın bir karmaşayla dolu, müthiş bir çelişki yığınıydı. Bu karmaşanın içinden birbirine benzeyen biçimleri saptayıp ayırmak, tek tek öğrenip kavramak hemen hemen olanaksızdı. Oysa arkadaşım, yalından karmaşığa doğru giden bir öğrenim ortamı arıyordu. 'Hepsini tek tek öğrenip sonunda karıştırmalıyım' diyordu. Her şeyi, ama her şeyi, en soyut kavramları, en soyut oluşları bile dansa dönüştürebilmeliyim. Ve sonunda verilmiş ortamları değil, içimde birikeni, kendi üretimim olanı kurabilmeliyim. Burası, içinde yaşadığımız bu kent ancak usta bir yorumcunun, bir yaratıcının son durağı olabilir... ya da çıkış noktası, dedi ve gitti.
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.