Bunun gibi, insana katımızdan bir rahmet tattırsak, sonra da onu kendisinden çekip alsak, hemen [önceki lütfumuzu] nankörce unutup umutsuzluğa düşer.
Yine, başına gelen bir darlıktan, sıkıntıdan sonra bir bolluk, bir genişlik tattıracak olsak hemen “Musibetler yakamı bıraktı!” diyerek, kendinden bilir, kurumlu boş bir sevince kaptırır kendini.
[İnsanların çoğu böyledir; pek tabii] güçlüklere göğüs geren, dürüst ve erdemli davranan kimseler bunun dışında; işte bu sonrakiler ki, onları günahlarından ötürü arınma, bağışlanma ve büyük bir mükafat beklemektedir.
Hûd Sûresi/9-11.
Sayfa 449 - İşaret Yayınları