Gönderi

434 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
"Kimse saldırmasa savaş biterdi."
1. Dünya Savaşı'nda teğmen olan Henry karakterinin cephedeki hallerini, savaş hakkındaki düşüncelerini ve karşılaştığı bir hemşireyle arasındaki aşkı okuduğumuz Silahlara Veda, benim Hemingway ile tanışma kitabım oldu. "Madalya alacaksın." "Ne için?" "Ağır yaralandığın için. Olay sırasında kahramanlık yaptığını kanıtlarsan gümüşünü verebileceklerini söylüyorlar. Kahramanca bir şey yaptın mı?" "Hayır. Peynir yerken havaya uçtuk." Gerçekten peynir yerken havaya uçan ve ciddi şekilde yaralanan Henry'nin sadece şu diyalogla bile savaş hakkındaki düşüncelerini anlayabiliriz bence. Aşk konusuna gelince, savaş konusundan daha baskın işlenmesine rağmen, Catherine'nin içinde olduğu aşırı teslimiyet üzerine Henry'nin de bir o kadar umursamaz ve sıradan olması yüzünden ikisinin aşkı bana geçmedi. Bunun aksine Henry'in yakın arkadaşı Rinaldi ile olan dostluğunun samimiyeti ve gerçekliğini de derinden hissettim. Her ne kadar aşklarından etkilenmesem de Henry ve Cat'in birbirlerine olan yoldaşlıklarından etkilenmediğimi söyleyemem çünkü cephede olmasalar da ikisi de hep bir şeylerin savaşını verdiler: Özgür kalmanın savaşı, sevmenin savaşı, yaşamanın savaşı... Görüyoruz ki, savaşın olduğu yerde ondan başka bir şey olmuyor: "Ellerine bakayım." Ellerimi uzattım. İkisi de su toplamıştı. "Ama böğrümde delik yok." Canın yanıyor ama ölmediğine şükrediyorsun çünkü savaş var. "Yorgunum ama yorulmaya hakkım yok." Çünkü savaştasın. "Savaş sona ermeden albay olacağım." "Eğer daha önce seni öldürmezlerse." Umut bile edemezsin çünkü savaş onu da alır senden. Kısacası, bazı kısımlarda anlaşılmaz -ki bunun nedeni bence diyaloglar arası geçişlerde konu kayması sıklığı- olsa da, bu kitabın okunmaz olduğunu değil alışılmadık olduğunu ve okunması gerektiğini düşünüyorum. Herkese iyi okumalar.
Silahlara Veda
Silahlara VedaErnest Hemingway · Bilgi Yayınevi · 20236,4bin okunma
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.