Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Atsız'ın yazıları ve eserleriyle büyümüş genç bir edebiyat doktoru 19-20 Temmuz 1974 gecesini, eşi ve birkaç arkadaşıyla birlikte Kazakların efsanevi lideri Ali Bek Hakim'in evinde geçirmişti. 20 Temmuz sabahı erkenden uyanmış, evin balkonuna çıkmış, Salihli'nin temiz havasını ciğerlerine çekiyordu. Sabahın sessizliği birden radyolardan yükselen bir sesle yırtıldı. Türk ordusu Kıbrıs'a asker çıkarmıştı. Salihli'nin sokak ve caddeleri sessizce ağlıyor gibiydi. Genç edebiyat doktoru hüngür hüngür ağlıyordu. Az sonra balkona doluşan arkadaşları ve Türkistan Türkleri de hüngür hüngür ağlıyordu. O gün Tahran'da vakit birkaç saat ilerideydi. Adını Güney Azerbaycan'ın kutsal dağı Savalan'dan alan orta yaşlı şair, eşini ve çocuklarını uyandırmış, “bugün bizim için bayram" diyerek ailecek bayram alışverişine çıkmıştı. Rumların katlettiği anne ve çocuklarının resimlerini gören Atsız da hüngür hüngür ağlamıştı. 20 Temmuz'u izleyen günlerde askerlik şubelerinin önü dolmuştu. Türkler asker olmak ve Kıbrıs'ta savaşmak için sıraya girmişlerdi. Atsız'ın millî ruh dediği böyle bir şey olmalıydı.
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.