Bedenin çöktüğünü, dostların öldüğünü, herkesin sizi unuttuğunu, sonun yalnızlık olduğunu unutmamak gerek. Bu yaşlıların da bir vakitler genç olduğunu, bir ömürlük zamanın gülünç olduğunu, bir gün yirmi yaşında, ertesi gün seksen yaşında olunduğunu da unutmamalı. Colombe, "unutmaya can atılabileceği"ne inanıyor, çünkü yaşlılık perspektifi ona öyle uzak, sanki onun başına hiç gelmeyecekmiş gibi geliyor. Ben, son derece aceleci, süre bitecek diye bunca stres altındaki, yarını düşünmemek için şimdiki zamana açgözlülükle sarılmış olan çevremdeki yetişkinlere bakarak, bir ömrün kısacık bir sürede geçip gittiğini çok erken anladım...