Gönderi

Cinsellik kapatılsın :)
On yedinci yüzyıl Katolik itiraf pratiklerinden başlayarak ve yirminci yüzyıl psikanaliziyle devam eden bir süreçte kendi cinsel davranışımızı irdeleme görevi kendimizi daha iyi anlamanın yolu olarak anlaşılmaya başlanmıştır. Öne sürdükleri amaçlarındaki büyük farklılıklara rağmen hem Katolik itiraf tekniği hem de Freudcu psikanaliz tekniği insan doğasında cinselliğin öneminin altını çizerler. Bu modern kendini analiz etme tekniklerinde herkesten cinsel davranışını gözlemesi istendiğinden cinsellik bilgisiyle kendimiz hakkında bildiklerimiz birbirlerine daha da sıkı bağlı hâle gelirler. Foucault cinselliğimizden anlam çıkarmamızın modern çağda gerçekte kim olduğumuzu keşfetmek için bir yöntem olarak göründüğü fikrindedir. Kendimiz hakkında aradığımız gerçek, kendimizi kontrol altına alabilme gücümüzle ilişkilendirdiğimiz bir gerçektir. Cinsel pratikle- rin tartışılması modern çağda cinselliğin çok daha ince ayrıntılara sahip kısıtlayıcı sınırlarla tanımlanmasına yol açtığından, ironik bir biçimde bu sınırların kendisi yasaklı ya da açıklanmamış cinselliğin gizli manasını keşfetmek için bizi bu sınırları delmeye kışkırtır. Cinsel davranış konusunda aldığımız kararlar konusunda bize dayatılan kendi kendimize almamızın beklendiği ağır sorumluluk yükü ile birleşen bu arzu, kendimizi anlama çabalarımızda bu konuya olağandışı bir önem yüklemiştir. Dolayısıyla Foucault şu sonuca varır; bize kendi üzerimizde iktidar kazandıran, Freud'un öğrettiği gibi, cinselliğimizle ilgili elde ettiğimiz bilgiler değildir, cinselliğimiz üzerinde iktidar kurma irademiz bizi kendilik bilgisinin peşine düşmeye kışkırtmıştır.
Sayfa 170 - Profil KitapKitabı okudu
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.